11. Hukuk Dairesi 2018/1 E. , 2019/1999 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/12/2016 tarih ve 2015/284 E. - 2016/378 K. sayılı kararın Davacı vekili, davalı şirket vekili ve davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 02/11/2017 tarih ve 2017/909-2017/984 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili ve davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 30. sınıftaki mallar için tescilli 153362 ve 2001/01134 sayılı ambalaj kompozisyonlarının, ... nezdinde tescilli 665564 sayılı markanın ve özgün ürün şeklini içeren 2007/57218 sayılı 30. sınıf ürünleri içeren markanın sahibi olduğunu, müvekkiline ait markalardaki çikolata bar şeklinin özgün formu ile ayırt edicilik kazandığını, davalı şirketin daha önce yargı kararları ile iptal edilen başvurularına rağmen, bu kez de küçük farklılıklarla ve kötü niyetli bir şekilde 2013/24447, 2013/24446 ve 2013/25411 sayılı “...+Şekil” ortak ibareli, ambalaj markalarında kullanılan çikolata bar görselinin marka olarak adına tescili için 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri kapsayacak şekilde başvuru yaptığını, davalı şirketin müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterirken bu şekli bilmemesinin ve tesadüfen seçmiş veya yaratmış olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin başvurulara 30 sınıftaki “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz.” ürünleri bakımından kısmen reddi için yaptığı itirazının nihai olarak ..."nin 2015-M-3899, 2015-M-3956 ve 2015-M-3952 sayılı kararları ile reddedildiğini, markalardaki ürün şeklinin müvekkilinin şekil markasıyla karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde benzer olduğunu, aynı sınıflarda tescil edilmek
istenildiğini ileri sürerek ..."nin 2015-M-3899, 2015-M-3956 ve 2015-M-3952 sayılı kararlarının iptalini, tescil edilmiş olması halinde davalı şirkete ait 2013/24447, 2013/24446 ve 2013/25411 sayılı “...+Şekil” ibareli markaların 30. sınıftaki “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları; unlu mamullerin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz.” ürünleri bakımından hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; markalardaki şekillerin benzer olmadığını, başvuru markalarında farklılıkların ön planda olduğunu, kötü niyet iddialarının kanıtlanamadığını, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; davacının tescilli markalarındaki çikolata çubuğu şeklinin genel hatlarıyla bütün çikolata üreticileri tarafından kullanılan ortak bir şekil olduğunu, bu biçim üzerinde tekel hakkı kurulmasının mümkün olmadığını, davacıya ait ürün ile müvekkilinim ürünü arasında benzerlik bulunmadığını, markaların bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu 2013/24447, 2013/24446 ve 2013/25411 sayılı ambalaj markalarında kullanılan çikolata bar görselinin, davacının önceki tarihli ambalaj ve şekil markalarında kullanılan çikolata bar görseli ile taraf markalarının hitap ettikleri tüketici kitlesi algısında karıştırılmaya yol açabilecek düzeyde benzer olduğu, davacı markalarının hususiyetle “çikolata” ürünleri başta olmak üzere muhtelif gıda ürünlerini içerdiği, bu bağlamda taraf markalarının 30.sınıf: “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar.” emtialar yönünden aralarında benzerlik, benzer ihtiyaçları giderme, benzer dağıtım kanallarına sahip olma, birbirlerini tamamlama, birbirleri yerine ikame edilebilme gibi kriterleri sağladığı, davacı markasında yer alan şekil unsurunun özgün bir şekil olduğu, davalı şirketin davacıya ait tescilli şekli seçmesinin teknik zorunluluktan kaynaklanmadığı, şekil üzerindeki desenlerdeki farklılığın yeterli ayırt edicilik sağlamadığı, davalı şirketin öncesindeki tescil başvurularının kötü niyet iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı, bunun dışında kötü niyet hususunda somut delilin sunulmadığı, ortak oldukları emtialar bakımından taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, taleple bağlı kalınarak taraf markalarının ortak oldukları ""Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, Şekerlemeler, tatlılar, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata, veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar.” emtiaları bakımından karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ..."nin 2015-M-3952 sayılı, 2015-M-3956 sayılı ve 2015/M-3899 sayılı kararlarının davacının itirazının reddi ile ilgili kısım yönünden kısmen iptali ile “pastacılık fırıncılık mamulleri, şekerlemeler, tatlılar, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar, dondurmalar, yenilebilir buzlar” emtiaları yönünden iptaline, davalı şirketin 2013/25411 sayılı "...+Şekil" ibareli markasının tescilli olduğu 30. sınıftaki “pastacılık fırıncılık mamulleri, şekerlemeler, tatlılar, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, bisküviler, krakerler, gofretler, kokolinler, tartlar, kekler, karamel dolgulu şekerleme ve çikolatalar, dondurmalar, yenilebilir buzlar” emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne, davalı şirketin 2013/24446 sayılı "...+Şekil" ibareli ve
2013/24447 sayılı "...+Şekil" ibareli markaları henüz tescil edilmediğinden, bu markalara yönelik hükümsüzlük talebi konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, davalı kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili, davalı kurum vekili ve davalı şirket vekilinin istinaf başvurularının, tarafların markalarındaki asli unsur şekil unsuru olup, mahkemece görüşüne başvurulan ve konusunda uzman akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyet raporunda, davacının 2007/57218 sayılı markasındaki çikolata bar şeklinin, piyasadaki yaygın kullanımlardan farklı ve özgün bir şekil olduğunun ve her iki tarafa ait markalarda kullanılan çikolata görsellerindeki parçalı bölümlerin (özellikle önden görünümlerindeki) yapısının, birbirine yüksek düzeyde benzer bulunduğunun belirtilmiş olduğu, davalı şirketin benzer nitelikteki 2004/40332 ve 2008/66687 sayılı markalarının da işbu davada davacının itirazına dayanak markaları ile benzer bulunduğuna dair yerel mahkeme kararlarının Yargıtay kararları ile onanıp kesinleşmiş olduğu, somut uyuşmazlıkta da davalı şirketçe davacının 2007/57218 sayılı markasındaki özgün şekil unsurunun kullanılmış olduğu, yine anılan bilirkişi heyet raporunda desen farklılıklarının markanın bütünü üzerindeki algıyı farklılaştırmaya yeterli bulunmadığının ve tüketicilerin markaları karıştırma, aralarında bağlantı kurma ihtimali bulunduğunun belirtildiği, davalı şirketin başvurusunu kötü niyetle yaptığına dair herhangi bir delilin de sunulmamış olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı şirket vekili ve davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekili ve davalı Kurum vekili temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 11/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.