22. Hukuk Dairesi 2015/4416 E. , 2016/9629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti, kötüniyet tazminatı, 2013 Ocak ayı ücreti için yapılan takibe itirazın iptali ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 21.09.2010 ile 15.01.2013 tarihleri arasında mağaza müdürü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar ve kötü niyet tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsili ile ödenmeyen 2013 ocak ayına ait onbeş günlük ücret alacağının tahsili amacı ile yaptığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının devamsızlık yaparak kendi isteği ile iş sözleşmesini feshettiğini, talebe konu edilen alacaklardan hiçbirinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı tarafça tutulan devamsızlık tutanaklarına itibar edilmeyerek iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden bulunmaksızın sona erdirildiği kabul edilerek isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı ve buna ilişkin ücret alacağının bulunup bulunmadığı noktasına ilişkindir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönünde ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 28.10.2010 ile 15/01/2013 tarihleri arasında davalı işverenlikte çoğunluğu imzalı olup ihtirazi kayıt içermeyen bordrolara göre, asgari ücretin 1,27 katına varacak şekilde, haftada 6 gün süre ile çalıştığı, her ne kadar bordrolarda tatil veya mesai ücreti tahakkuku bulunsa da; aylık ücretin sabitlenmiş vaziyette olup değişmeden gelişigüzel zamlı saat ücretlerinin bordroya konulması nedeni ile bordrolara itibar edilmediği, tanık beyanları doğrultusunda davacının haftalık ortalama 6 saat fazla mesai yaptığının, yılın bütün günleri açık olan iş yerinde ulusal bayram genel tatil günleri de dahil olmak üzere çalıştığının kabul edildiği anlaşılmakta ise de davacının tüm çalışma dönemi açısından davacı tanıklarının anlatımlarına varsayıma dayalı olarak değer verilerek fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması alacağının hesap edilmesi hatalı olup tanık beyanları doğrultusunda tanıkların davacı ile birlikte çalıştıklarını bildirdikleri sürelerle sınırlı olarak fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hükmedilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.