Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/675
Karar No: 2007/2894

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/675 Esas 2007/2894 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/675 E.  ,  2007/2894 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : OSMANELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/05/2006
    NUMARASI : 2003/26-55

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, 16.11.1951 tarih, . no’lu iskan tapusu kapsamında kalan çekişme konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında Sakarya Nehri’nin istilasında bulunması nedeniyle tespit dışı bırakıldığını, ancak bir süre sonra taşınmazın bir bölümünün suyun istilasından kurtularak ortaya çıktığını ileri sürüp müştereken adlarına tescilini istemişlerdir.
    Asli müdahiller, davacıların tescil talep ettikleri yerin kendilerine ait tapu kapsamında kaldığını bildirip davacıların açtığı davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı Hazine, kadastro tespitinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, yeniden zilyetlikle iktisap için 20 yıllık sürenin dolmadığını, taşınmazın Sakarya Nehri’nin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını bildirip davanın reddini savunmuş, davalı köy muhtarlığı da davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazın bir kısmının dayanak tapu kaydı kapsamında kalmadığı, diğer kısmının ise nehir yatağı içinde kaldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı R..İ tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi
    raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                                                                                             -KARAR-
    Dava, kadastroca tescil harici bırakılan yerin tapu kaydına dayalı olarak tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.
    Davcaılar,kendilerine ve miras bırakanlarına iskanen verilen 16.11.1951 tarih ve 20 sayılı tapu ile malik oldukları yerin kadastro sırasında tescil harici bırakıldığını ve tapunun açık bırakıldığını ileri sürerek çekişme konusu yerin adlarına tescili için eldeki davayı açmışlardır.
    Gerçekten de,dava konusu edilen yerin 1988 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığı keşfen sabittir. İddianın bu niteliğine göre taraflar arasındaki çekişmenin davacıların dayanağını teşkil eden tapu kayıt kapsamının belirlenmesi ile çözüme kavuşturulacağı kuşkusuzdur.
    Bilindiği üzere;harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Medeni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur.Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi,gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip,doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması,doğru esasa dayanmıyorsa,ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi,ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi,böylece yanların dayandığı,usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan,dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi;gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması,komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir.Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
    Somut olaya gelince,mahkemece komşu parsel kayıtları getirtildiği halde çekişme konusu yeri ne olarak okuduğu belirlenmemiş ve dayanak kayıt iskanen oluştuğu halde,haritasının bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış ,varsa getirtilerek kapsamı keşfen tayin ve tespit edilmemiştir.O halde mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıda değinilen ilkeler gözetildiğinde hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. Kaldı ki, teknik bilirkişilerden alınan rapor kapsamları da birbirine çelişkili olduğu halde mahkemece bu çelişki dahi giderilmemiştir.
    Hal böyle olunca, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, yukarda değinilen ilkeler çerçevesinde hükme elverişli olacak şekilde araştırma ve inceleme yapılması,soruşturmanın eksiksiz tamamlanması,ayrıca çekişme konusu yerin davacı taraf dayanağını teşkil eden kayıt kapsamında kaldığının anlaşılması halinde savunma gereğince ileri sürülen kıyı kenar çizgisinin 28.11.1997 tarih,5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca belirlenmesi, taşınmazın 3621 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince kıyı içerisinde kalıp kalmadığının saptanması,kayıt kapsamında kaldığının tespiti halinde tapuya değer verilip verilmeyeceğinin irdelenmesi,soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,20.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi