Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13107
Karar No: 2017/8318
Karar Tarihi: 27.11.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/13107 Esas 2017/8318 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/13107 E.  ,  2017/8318 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; ... ... İl Müdürlüğü"nce dava dışı ... A.Ş."nin 2013 yılı 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11. aylarına ilişkin olarak prim borcundan kaynaklı alacaklar nedeniyle 2013/37307, 2014/43339, 2014/14208, 2014/27536 takip sayılı dosyalarında, şirket müdürü olması sebebiyle davacı ... adına 12544750, 12540427, 12539867 ve 12539649 sayılı ödeme emirlerinin 22.09.2014 tarihinde tebliğ olunduğu, davacı tarafından süresinde dava açıldığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre 08/02/2012 tarihli kararla 3 yıl süreyle söz konusu şirketin ... şubesini temsil ve ilzama yetkili kılınmış olduğu, davacı tarafından 10.04.2013 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğinin beyan edildiği ancak ihtiyati tedbir kararının dosya kapsamında olmadığı, şirket hakkında 10.06.2014 tarihinde iflas kararı verildiği anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Kanunun 88. maddesi "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmüne düzenlenmiş ise de bu sorumluluk, “haklı sebep olmaksızın” ödememe hali ile sınırlandırılmıştır.
    Haklı nedenlerin neler olduğu konusunda kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği, her bir davadaki özel koşullar ile hukuki ve maddi olayların özelliklerine göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken; diğer Kanunlardaki düzenlemelerden yararlanılmalı ve bilhassa Sosyal Güvenlik ilkeleri göz önünde tutulmalıdır.
    İflasın ertelenmesi, İcra ve İflas Kanunun 179’uncu maddesinde düzenlenmiş olup, “borca batık durumda olan (aktifi pasifini karşılamayan) bir sermaye şirketi veya kooperatif hakkında, Ticaret Mahkemesi’nce iflas kararı verilmeyerek önerilen iyileştirme projesi çerçevesinde borca batık durumdan kurtulmalarını sağlayan ve iflaslarını önleyen bir kurum”dur. Anılan Kanunun 179/b,I maddesi uyarınca, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Bu sonuç kanundan doğduğundan, mahkemenin kararında ayrıca belirtmesine gerek olmadan ve ilan edilmese dahi gerçekleşir.
    Bu bağlamda; İcra ve İflas Kanunu’nun 179’uncu maddesi uyarınca iflasının ertelenmesine karar verilen ve malvarlığının korunması için gerekli tedbirler alınan şirketten, anılan Kanun’un 179/b maddesindeki “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz...” düzenlemesi uyarınca primler tahsil edilemeyecektir. Söz konusu tahsil imkânsızlığı, yönetim kurulu üyesinin veya üst düzey yöneticinin kusurundan değil, doğrudan Kanundan doğduğundan, yönetim kurulu üyesi veya üst düzey yönetici yönünden 5510 sayılı Kanun’un 88’inci maddesinde yer alan “haklı sebep” kavramı kapsamında kabul edilecektir. Ancak, iflasın ertelenmesi hükmünden öncesine ilişkin prim borçları yönünden, borcun ait olduğu ayı takip eden ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye sorumluluğu gerçekleştiğinden, sonradan şirket yönünden verilen iflasın ertelenmesi kararı üst düzey yöneticinin müteselsil sorumluluğunu etkilemeyecek ve haklı neden oluşturmayacaktır.
    Diğer taraftan iflasın açılması hususu İcra İflas Kanunu 193. maddede düzenlenmiş olup, buna göre, iflasın açılması ile duracak takipler;
    1)İlamlı (m.32) ve ilamsız (m.58 ve devamı) haciz yolu ile takipler.
    2)Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip (m.167 ve devamı).
    3)Genel iflas (m.155 ve devamı) ve kambiyo senetlerine mahsus iflas (m.167,171 v.d.) yoluyla takip.
    4)Teminat gösterilmesine ilişkin takipler.
    5)Amme alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanuna göre tahsil dairelerince yapılan takiplerdir (Prf. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, cilt.3, sahife 2885 ve devamı). O halde tahsil imkansızlığı, iflas ertelemeye göre daha ağır sonuçlar doğuran iflasın açılması durumunda da davacı yönetim kurulu üyesi veya üst düzey yönetici hakkında “haklı sebep” kavramı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İflas erteleme tedbir kararı sonrasında ve iflas açılma döneminde de davacının “haklı sebep” kavramından yararlanması gerekmekte olup ancak dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. İflas erteleme davası kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilip verilmediği, tedbir kararının verildiği ve kaldırıldığı tarihler belirlenip sorumluluk buna göre irdelenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27/11/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi