12. Hukuk Dairesi 2020/8538 E. , 2020/11323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlular hakkında sözlü kira akdine dayalı olarak başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; örnek 13 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal süresi içerisinde icra dairesine yaptıkları itirazın kaldırılması ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise, akdi kabul etmiş sayılır. İcra ve İflas Kanunu"nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re"sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması veya başka bir sebeple anahtarın teslim edilememesi durumunda, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder.
Somut olayda, borçlu Sait tarafından yapılan itirazda, alacaklı ile aralarındaki 01/05/2007 tarihli yazılı kira sözleşmesinin taraflarca imzalanan 07/08/2013 tarihli sulh protokolü ile feshedildiğinin, protokol gereğince taşınmaz tahliye ve teslim edildiğinden protokol tarihi itibariyle kira ilişkisinin sona erdiğinin, daha sonrasında yapılan bir sözlü kira akdi bulunmadığının ileri sürüldüğü, yargılama aşamasında da aynı itirazların yinelendiği görülmüştür.
Taraflarca dosyalara sunulan ve imzası ikrar edilen 07/08/2013 tarihli sulh protokolünün incelenmesinde; protokolün karşılıklı edimler içerdiği, borçlunun taşınmazı tahliye etmesi durumunda yazılı kira akdinin feshedileceğinin kararlaştırıldığı, borçlu tarafından tahliyenin gerçekleştiğinin ispatlanamadığı görülmüş olup borçlu Sait yönünden kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir.
O halde, mahkemece, borçlu Sait yönünden, alacaklı tarafından dava dilekçesi ile birlikte sunulan ve kira alacağına yönelik yapıldığı kabul edilen ödeme belgeleri üzerinde durularak, anılan ödemelerin takibe konu ayların kiralarına ilişkin olup olmadığı değerlendirilmek ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle alacak miktarının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesinin 03/11/2020 tarih ve 2018/1288 E. - 2020/1705 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 19/03/2018 tarihli ve 2017/1394 E. - 2018/334 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.