21. Hukuk Dairesi 2015/3588 E. , 2015/22018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2010/98-2014/729
Davacıcılar murisinin, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacıların müteveffa oğlunun 17.10.2008- 30.06.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmişse de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ölen sigortalı Şenol Kaya"nın ihtilaflı dönemde 17.10.2008- 01.01.2009 tarihleri arasında davalı işyerinden kesintili sigortalı çalışması olduğu, davalı işyerinin 03.07.2008- 31.01.2010 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında olduğu, dönem bordrolarının gönderildiği, davacının 05.10.2006- 05.01.2008 tarihleri arasında askerlik yaptığı, dinlenen davacı ve davalı tanıklarının çelişkili beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
Somut olayda, yeteri kadar bordro ve komşu işyeri tanığı dinlenmeden çelişkili ve hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmayan tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu, böylece çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, işyerinde tespiti istenen dönem içerisinde Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan bir denetim olup olmadığını sormak, dava konusu dönemi kapsar biçimde dinlenmeyen bordro tanıklarını dinlemek, gerek görüldüğü takdirde bordro tanıklarını yüzleştirmek, beyanını değiştirdiğine dair dilekçe veren bordro tanığı Z.. İ.."i tekrar dinlemek, bordo tanıklarının beyanları ile yetinilmediği takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.