10. Ceza Dairesi 2020/17930 E. , 2021/7304 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme :.... Çocuk Mahkemesi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, yasal zorunluluktan dolayı, TCK"nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği ve uyuşturucu madde kullanma suçları için özel bir düzenleme olması nedeniyle sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine tâbi olmadığı, TCK"nın191/4. maddesinde yer alan,
Sanığın erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
Hâllerinde hakkındaki hükmün açıklanabileceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde "hırsızlık" suçunu işlediği gerekçesiyle, şartları oluşmadan hükmün açıklanması,
2) Kabule göre de;
Hükümden önce yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; söz konusu değişikliğin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından,sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanığın, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, 5560 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi,
Gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3) Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından, sanığa çıkarılan ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edildiği 25/02/2014 tarihinde uygulanan ve 3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu"nun 15/A ve 27. maddeleri, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 47. maddesine dayanılarak hazırlanıp 05.03.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nde çağrı yazısının sanığın velisi adına düzenlenip velisi adına tebliğe çıkarılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, yürürlükten kaldırılan ve 18.04.2007 ile 05.03.2013 tarihleri arasında uygulanan önceki Yönetmeliğin 121. maddesinde bulunan bu yöndeki hüküm de sözü edilen 05.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren yeni Yönetmelikte yer almadığı için çağrı yazısının, sanık adına düzenlenip tebliğe çıkarılması yerine, sanığın velisi sıfatıyla babası adına düzenlenip babası adına tebliğe çıkarılması ve babasına tebliğ edilmesi şeklinde gelişen işlemlerin, usulüne uygun olmaması nedeniyle, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.