3. Hukuk Dairesi 2017/4740 E. , 2017/13318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında 01/12/2009 tarihinde başlayan bir yıl süreli kira sözleşmesinin imzalandığını, davalının kiracısı bulunduğu konuta ait kiraları zamanında ödemediğini ve apartman içerisinde huzursuzluk çıkardığını, davalıyı sözlü olarak uyardığını ancak davalı tarafın olumsuz davranışlarından vazgeçmediğini ve hasta olan eşine hakaretlerde bulunduğunu, hatta davalının dava konusu evin kapı ve pencerelerini kıracağı ve eve zarar vereceği yönünde beyanları ile kendisini tehdit ettiğini, bu durum karşısında...Noteri aracılığıyla davalıya ihtarname göndererek haksız ve sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle bir ay içerisinde evi tahliye etmesini bildirdiğini, davalının kira sözleşmesine aykırı davranışları ve daha da önemlisi kendisi ve ailesine yönelik hakaret ve tehditlerinin açıktan fena kullanım teşkil ettiğini belirterek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı; davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacıya ve ailesine karşı hakaretlerde bulunmadığını ve tehdit etmediğini, davacının evine zarar verilmesi halinde zaten kendisinin o evde kiracı olarak oturmasının mümkün olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Karar tarihi itibariyle geçerli olan... 13. maddesine göre "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. " hükmü yer almaktadır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
Somut olayda davanın reddine karar verilmiş olmakla kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan... "nin 13. maddesi de gözetilerek 900,00- TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 4. bendinde yer alan; “Davalı yanın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir olunan 2400.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana verilmesine,’’ ifadesinin çıkartılarak, yerine " Davalı yan kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir olunan 900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana verilmesine,’’ ifadesinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.