22. Hukuk Dairesi 2016/7106 E. , 2016/9735 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Ankara 1. İş Mahkemesi"nin 2013/837 esas sayılı dosyasının yargılaması devam ederken davalının, davacıyı kandırarak ve vekil sıfatı ile kendisini bertaraf ederek alacağın tamamının ödeneceği vaadi ile davadan feragat etmesini sağlandığını belirterek feragat beyanın iptali ve ödenmeyen işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının daha önce Ankara 1. İş Mahkemesi"nin 2013/837 esas sayılı dosyası ile dava açtığını ve feragat nedeni ile reddine karar erilerek kesinleştiğini belirtmiş, kesin hüküm sebebi ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kesin hüküm sebebi ile reddine karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Ankara 1. İş Mahkemesi"nin 2013/837 esas sayılı dosyası ile verilen kararın, bu dosya bakımından kesin hükmün sonuçlarını doğrup doğurmayacağı ve söz konusu dosyadaki davadan feragat beyanının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 30. maddesi gereğince Sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen taraf, sözleşme ile bağlı olmaz. Anılan Kanun"un 31. maddesinde;"
1. Yanılan, kurulmasını istediği sözleşmeden başka bir sözleşme için iradesini açıklamışsa.
2. Yanılan, istediğinden başka bir konu için iradesini açıklamışsa.
3. Yanılan, sözleşme yapma iradesini, gerçekte sözleşme yapmak istediği kişiden başkasına açıklamışsa.
4. Yanılan, sözleşmeyi yaparken belirli nitelikleri olan bir kişiyi dikkate almasına karşın başka bir kişi için iradesini açıklamışsa.
5. Yanılan, gerçekte üstlenmek istediğinden önemli ölçüde fazla bir edim için veya gerçekte istediğinden önemli ölçüde az bir karşı edim için iradesini açıklamışsa." esaslı yanılma kabul edilmiştir. 36. maddesinde ise " Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir.
Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir." düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakeleleri Kanunu"nun 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu ve İrade bozukluğu hâllerinde, feragatin iptalinin istenebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı, davalı şirkete karşı, Ankara 1. İş Mahkemesi"nin 2013/837 esas sayılı dosyasında vekili aracılığı ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak toplam 5.100,00 TL, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, genel tatil, fazla çalışma ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı asil 09.10.2013 havale tarihli dilekçesi ile davaya konu alacağı haricen davalıdan tahsil ettiğini ve davadan feragat ettiğini bildirmiştir. 11.12.2013 tarihli duruşmaya katılan ... vekili, davadan feragat beyanı hakkında bilgisi bulunmadığını belirterek feragate dair beyanda bulunmak üzere süre talep etmiştir. Mahkemece aynı duruşmada davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş ve karar temyiz edilmeden 13.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı 04.03.2014 tarihinde açtığı bu dava ile, Ankara 1. İş Mahkemesi"nin 2013/837 esas sayılı dosyasının yargılaması devam ederken davalının, davacıyı kandırarak ve vekil sıfatı ile kendisini bertaraf ederek alacağın tamamının ödeneceği vaadi ile davadan feragat etmesini sağladığını, ilgili dosyada sadece davanın harçlandırılan kısmının ödendiğini, geriye kalan ve ödeneceği vaad edilen alacağın ödenmediğini belirterek feragat beyanın iptali ve anılan dosyada talep edilen işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Mahkemece kesin hüküm sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler gereğince feragat eden, hata, hile yada ikrah nedeni ile feragatin iptalini talep edebilir. Davacı, feragatin hata, hile veya ikrah nedeni ile feshi için ayrı bir dava açmayıp da, feragatin geçersizliğini ileri sürerek feragat ettiği davayı yeniden açarsa, mahkeme ön sorun olarak feragatin hata, hile yada ikrah nedeniyle geçersiz olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. İrade fesadı ileri sürülen her davanın kesin hüküm itirazı ile karşılaşılmadan görülebileceği açıktır. Anılan sebeplerle mahkemece öncelikle tarafların gösterdikleri tüm deliller toplanarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu 164. maddesi gereğince, feragat beyanının iptali talebi, ön sorun olarak değerlendirilmeli ve oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.