22. Hukuk Dairesi 2016/3358 E. , 2016/9739 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın görevsizlik sebebiyle reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... bünyesinde danışman olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği itibare ile hizmet alım sözleşmesi olduğunu belirterek davanın öncelikle görev yönünde reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesi"ne görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 8. maddesinin birinci fıkrası uyarınca “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme (emek) ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici unsurlarıdır.
Somut olayda davacı, ... bünyesinde zincirleme sözleşmeler ile çalışma yeri ... olmak üzere ve sözleşmede belirtilen toplam ücretler aylık olarak ödenerek çalıştığını, serbest meslek makbuzları düzenleyerek ücretlerini almış ise de, aralarındaki ilişkinin iş sözleşmesi ilişkisi olduğunu, görev aldığı ihale komisyonunda denetim görevini yerine getirmediği gerekçesi ile iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ve birkısım işçilik alacaklarının tahsili istemi ile dava açmıştır. Davalı vekili ise davacı ve davacı gibi çalışan danışmanların sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan ikraz anlaşması finansmanı ile istihdam edildiği, sağlanan finansmanın bir proje kredisi olduğu, davacı ile yapılan sözleşmenin de ikraz anlaşmasınn son bulması ile fiilen sona erdiği, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet alımı ve eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının danışmanlık hizmetinden dolayı vergi mükellefi olduğu, dönemler itibari ile hakedişler düzenlendiği ve serbest meslek makbuzları kesildiği , taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesi"ne görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, 04.04.2006 tarihinden sonra taraflar arasında her yıl yenilen uzman yazılım geliştirici sözleşmesi imzalanmıştır. Anılan sözleşmelerde davacının aylık ücret miktarı belirtilmiş, yurt içi ve yurt dışı seyehatler, basım ve telefon faturası şeklindeki giderlerin işveren tarafından karşılanacağı, danışmanın bilgi işlem daire başkanına karşı sorumlu olduğu ve altı aylık dönemde on günlük yıllık izin kullanabileceği vurgulanmıştır. Anılan sözleşmelerin eki niteliğindeki iş tanımı ve hizmetlerin kapsamı başlıklı belgede ise davacının çalışma yerinin ..., çalışma süresinin haftada beş gün ve günde sekiz saat olduğu, her üç ayda bir iş tanımına göre faaliyetlerini idareye sunacağı açıklanmıştır. Çalıştığı süre içerisinde Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından devam çizelgeleri düzenlenmiş ve bu çizelgelerde davacının görev seyehati, seminer ve toplantılara katıldığı günler, yıllık izinli olduğu tarihler gösterilmiştir. Yıllık izin kullandığı dönemlerde ayrıca personel yıllık izin formları düzenlenmiştir. Yeminli dinlenen davacı şahitlerinin çalışma yeri ve şekline ilişkin beyanları ile tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin zaman ve ücret bakımından bağımlılık ile işgörme unsurlarının somut olay bakımından gerçekleştiği açıktır. Davacının davalı bakanlık dışında başka bir kişiye danışmanlık hizmeti vermediğinin de dosya kapsamından anlaşılması karşısında, salt kendisine ait ikametgah adresinin bir bölümünü işyeri adresi olarak bildirerek davalı bakanlığa danışmanlık hizmeti verdiğinden bahisle serbest meslek makbuzları ve içerik açıklanmaksızın komisyon kabul tutanakları düzenlenmiş olması taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini değiştirmeyecektir. Davaya bakmakla iş mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.