Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2652
Karar No: 2017/13341
Karar Tarihi: 05.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2652 Esas 2017/13341 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/2652 E.  ,  2017/13341 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, birleşen davada itirazın iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı kiracı, asıl davada; davaya konu taşınmazı "..." alanı olarak kiraladıklarını, belediyenin davaya konu alanın yapı ruhsatı olmadığından ruhsat alınamadığını, ticari faaliyetlerini yapamadıklarını belirterek 30.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davacı kiracı, birleşen davada; 9 günlük kira bedelinin iadesine yönelik icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, kiralananın bulunduğu taşınmazın yapı ruhsatı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Birleşen dava yönünden; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540 TL. ye çıkarılmıştır. Birleşen davada hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davacının birleşen davaya yönelik temyiz isteminin REDDİNE,
    2- Davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Kiracı tarafından akdi ilişkinin devamı sırasında kiralanana değer artırıcı masraf ve harcamaların yapılması durumunda vekaletsiz iş görme hükümlerine göre (6098 sayılı TBK.530 (818 sayılı B.K."nun, 414. Md.) maddesi) masraf ve harcamaların kiraya verenden istenebilmesi mümkündür. Kiralananda yapılan imalatların, imal tarihindeki değerleri, yıpranma durumları, faydalı ve zorunlu yada lüks imalat olup olmadıkları ayrıntılı olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK" nun 112. (818 sayılı Borçlar Yasasının 96.) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olabileceği gibi, menfi zarar da olabilir.
    Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir. Ancak mahkemece kâr kaybı hesabı yapılırken davacı kiracının dava konusu kiralanan ile aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir taşınmazı aynı şartlarda ne kadar sürede kiralayabileceği bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek bu süre ile sınırlı olarak kâr kaybı alacağına hükmedilmesi gerekir.
    Taraflar arasında 01.12.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu kiralananın AVM içerisinde stand(klosk) alanı olduğu, belediye tarafından 03.05.2012 tarihli encümen kararı ile kiralananın ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerinin faaliyetten men edildiği, kiracı tarafından 28.05.2012 tarihinde ruhsat için başvurulması üzerine, belediyenin kiracıya gönderdiği 29.05.2012 tarihli yazıda; ortak alanlarda hareketli vasıfta yapıların yapı izni olmadığı gerekçesiyle ruhsat talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece bu durumda gerekirse mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, kiracının neden ruhsat alamadığının tespit edilmesi, AVM" nin yapı izni olduğu dosyadan anlaşılmakla, kiralanan alanda ayrıca yapı ruhsatının gerekip gerekmediği üzerinde de durularak, davalının kusuru olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre davacının tazminat istemi hakkında bir karar vermek gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının birleşen davaya yönelik temyiz isteminin miktardan REDDİNE, ikinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi