20. Hukuk Dairesi 2015/6016 E. , 2015/7157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1999 yılında yapılan imar uygulaması sonucu ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 446 ada 1 parsel sayılı 3190,00 m2 yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmazın 186/3190 hissesi ..., 1502/1595 hissesi ise ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ..., tapuda davalılar adına kayıtlı 446 ada 1 sayılı taşınmazın 3191,50 m²"lik kısmının kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalı taşınmazın bu kısmın iptali ile Hazine adına tescilini, ayrıca, davalıların müdahalesinin önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; çekişmeli 446 ada 1 numaralı parselde harita mühendisi bilirkişi ..."nın 09/12/2013 tarihli kroki ve raporunda (A) harfiyle gösterilen 3.190,00 m2"lik kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile ...si adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin önlenmesine, fazlaya dair isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiş, ancak ... vekili 09.07.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu iptali ve tescil istemi ile müdahalenin önlenmesine ilişkindir.
Yörede 29.07.2002 tarihinde ilân edilerek 30.01.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Davalı ...nin, 17.03.2014 havale tarihli dilekçe ile ... Bakanlığı, ... Müşavirliği, ... Genel Müdürlüğü emriyle temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin vazgeçme nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazı yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın tamamının tahdit içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı ..., 446 ada 1 parsel sayılı 3190,00 m2 yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmazın 3191,50 m²"lik kısmının orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapusunun iptali ve orman vasfıyla tescili istemiyle dava açmış olup, mahkemece, çekişmeli parselin tamamına yönelik dava kabul edilmiştir. Dava, ... tarafından taşınmazın “tamamına” yönelik olarak açıldığı ve mahkemece de dava konusu edilen taşınmazın tamamına ilişkin olarak kabul edildiği halde hüküm kısmında taşınmazın “harita mühendisi bilirkişi ..."nın 09/12/2013 tarihli kroki ve raporunda (A) harfiyle gösterilen 3.190,00 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile ...si adına tapuya kayıt ve tesciline” denilmiş olması infazda sorun yaratacağından doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün ikinci paragrafında yer alan; “parselde harita mühendisi bilirkişi ..."nın 09/12/2013 tarihli kroki ve raporunda (A) harfiyle gösterilen 3.190,00 m2"lik kısmın” ifadesinin kaldırılarak bunun yerine “parselin tamamının” ifadesinin yazılması, 1. bendin sonunda yer alan “fazlaya ilişkin istemin reddine” ifadesinin tamamen hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3) Elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazına gelince;
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı-karşı davacı ... adına tapuda kayıtlıdır. Davalılar dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, onların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, ...nin elatmanın önlenmesi istemine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenler ile; davalı ...nin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) İkinci bentde gösterilen nedenler ile; davalı ... vekilinin tapu iptali ve tescil kararına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,
3) Üçüncü bentde gösterilen nedenler ile; davalı ... vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/09/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.