3. Hukuk Dairesi 2016/2333 E. , 2017/13404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi olan davalının, tüketim borcundan dolayı hakkında başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı; ikametgahının ... İl merkezinde bulunması nedeniyle icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu savunarak; davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davacı alacaklının yetkisiz icra dairesinde takip başlattığı, davalı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulmasına rağmen itirazın iptali davası açtığı, buna göre davacı alacaklının haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle; davalının yetki itirazının kabulü ile takibinin iptaline, icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; "Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder." olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; takibe ve davaya konu borcun, davacı (satıcı) ile davalı (tüketici) arasında imzalanmış olan mesken elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklandığı, bu itibarla taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davada görev ve yetki hususu birleşmesi nedeniyle, göreve ilişkin usul hükümlerinin, yetkiye ilişkin usul hükümlerinden önce incelenmesi gerektiği, buna göre yetki hususunun görevli mahkemece değerlendirileceği gözetilerek; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme sıfatıyla işin esası hakkında hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.