(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/217 E. , 2021/5376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, Divriği İlçesi Üçpınar Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 38, 288, 323 ve 349 parsel sayılı sırasıyla 1.500, 3.000, 4.200 ve 2.750 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve müşterekleri, irsen intikal ve tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma il... ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya tesciline, taşınmazların kalan kısımların kadastro tespit tutanağında belirtildiği şekilde tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dayandığı tapu kayıtlarında 1/12 pay sahibi olduğu ve davasında haklı bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf tapu kayıtlarına dayanmış ve taşınmazların tapu kaydındaki hissesi oranında adına tescilini istemiştir. Ne varki Mahkemece, davacının dayandığı 25.10.1949 tarih ve 134 sıra numaralı, 18.5.1955 tarih ve 187 sıra numaralı, 25.10.1949 tarih ve 131 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, çekişmeli taşınmazları dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler, dayanılan tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon gördüğü taşınmazların bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa bu taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri ile, oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilmemiş ve yöntemince tapu kayıt uygulaması da yapılmamıştır. Öte yandan tapu kayıtlarının hukuki değerlerini kaybedip kaybetmediği hususu da karar yerinde tartışılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonucu varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı 25.10.1949 tarih ve 134 sıra numaralı, 18.5.1955 tarih ve 187 sıra numaralı, 25.10.1949 tarih ve 131 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, dayanılan tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görmüş ise, revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı suretleri ve revizyon gördüğü taşınmazlar ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita, dava konusu taşınmazlara komşu olan taşınmazların tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanakları Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmeli; davacı ...’nün dayanak tapu kayıtlarındaki payına karşılık kadastro sırasında adına tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmalı; bundan sonra, mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca davacının dayandığı tapu kayıtalrının dayanağı harita mevcut ise, yerel bilirkişi yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtlarının kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirleneceği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı; ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının, kök tapu kaydının içinde aranmasının zorunlu olduğu düşünülmeli, davacının dayandığı tapu kaydının kök kaydı uygulanarak kök tapu kaydı ve sonrasında tüm ifraz tapu kayıtlarının kapsamları okunup, kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; teknik bilirkişiden, tapu kayıtalrının varsa revizyon gördüğü parsellerin de dikkate alındığı, komşu parsellerin dayanağı kayıtların dava konusu taşınmazlar yönünü ne okuduğunun belirlendiği ve kroki üzerinde işaretlenmek suretiyle tapu kayıtalarının sınır denetiminin yapıldığı ve kayıtların kapsamlarının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı; taşınmazların ayrı ayrı tümünün ya da bir kısmının tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmeli; tapu kayıtlarının kapsamında ise kaydın malikleri arasında geçerli bir taksim bulunup bulunmadığı, taksim var ise taşınmazların ayrı ayrı davacı ..."ye isabet eden yer olup olmadığı, taşınmazların ayrı ayrı öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından, hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, hususlarında yerel bilirkişiler ve tanıklardan ayrıntılı ve olaylara dayalı bilgi alınmalı; kayıtların hukuki değerini koruyup korumadığı değerlendirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.