22. Hukuk Dairesi 2015/32418 E. , 2016/9884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat .... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ikinci çalışma döneminin, 01.09.1987-31.01.1993 tarihleri arasında geçtiği kabul edilmiştir. Ne var ki, aksi ispatlanmayan ..... kayıtlarına göre, 01.09.1987 tarihinde başlayan çalışmanın, 27.03.1992 tarihinde sonlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, hesaplamada, söz konusu çalışma döneminin 27.03.1992 tarihinde sonlandığının kabul edilmesi gerekirken, 31.01.1993 tarihinde sonlandığının kabul edilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
3-Dosyaya sunulmuş, “Temmuz 1994” ayına ait “ücret bordrosu” başlıklı belge, türkçe düzenlenmiş olup, davacının imzasını taşımaktadır. Belgede, davacıya ödenen, tazminat ve izin ücreti miktarları açıkça gösterilmiştir. Mahkemece, söz konusu belgeye değer verilmemesi hatalı olmuştur. Belgenin 04.07.1994 tarihinde sona eren çalışma dönemine ilişkin düzenlendiği, davacının takip eden çalışmasının ise kısa bir aralıkla 01.08.1994 tarihinde başladığı nazara alındığında, ilgili dönemin tasfiye edildiği kabul edilemeyecek ise de, makbuz hükmünde olan söz konusu belgeyle ispatlanan ödemenin faiziyle birlikte mahsubu gereklidir.
4-Dosyada mevcut, 29.09.1999 tarihli, türkçe düzenlenmiş ve davacının imzasını taşıyan, “............” başlıklı belgede, davacıya ödenen tazminat miktarları açıkça yazılmıştır. Mahkemece, söz konusu belgeye değer verilmemesi hatalıdır. Belgenin 30.09.1999 tarihinde sona eren çalışma dönemine ilişkin düzenlendiği, takip eden çalışmanın ise kısa bir aralıkla 02.10.1999 tarihinde başladığı nazara alındığında, bahsi geçen belgenin ait olduğu dönemin tasfiye edilmiş olduğu kabul edilemeyecek ise de, makbuz hükmünde olan söz konusu belgeyle ispatlanan ödemenin faiziyle birlikte mahsubu gereklidir.
5-Dosya içeriğindeki, 24.02.2003 tarihli, “.....” başlıklı belge, türkçe düzenlenmiş olup, davacının imzasını taşımaktadır. Belgede davacıya ödenmiş, tazminat ve izin ücreti tutarları açıkça yazılmıştır. Mahkemece, söz konusu belgeye değer verilmemesi hatalıdır. Belgenin 24.02.2003 tarihinde sona eren çalışma dönemine ilişkin düzenlendiği, takip eden çalışmanın ise kısa bir aralıkla 06.03.2003 tarihinde başladığı nazara alındığında, bahsi geçen belgenin ait olduğu olduğu dönemin tasfiye edilmiş olduğu kabul edilemeyecek ise de, makbuz hükmünde olan söz konusu belgeyle ispatlanan ödemenin faiziyle birlikte mahsubu gereklidir.
6-Son çalışma dönemine ilişkin olarak, dosyaya sunulan 06.07.2009 tarihli işçi imzalı belgede, yabancı dil kelimelerin yanında parantez içerisinde kelimelerin türkçe karşılıklarının yazıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu belgede, “Indemnity (kıdem)” açıklamasıyla ödendiği belirtili olan tutarın, davacının hak kazandığı kıdem tazminatı alacağı miktarından mahsubu gerekirken, bu yönde bir işlem yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.