Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10983
Karar No: 2017/13493
Karar Tarihi: 05.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10983 Esas 2017/13493 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/10983 E.  ,  2017/13493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, Finlandiye uyruklu olduğunu,...İlçesi, ...Beldesi,... alan mevkiinde 4 pafta 17 ada 8 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin davalı ile anlaştıklarını, bu anlaşma kapsamında davalıya satış bedeli olarak banka aracılığı ile pound hesabı üzerinden 84.317,65 Euro ödeme yaptığını, taşınmazın tapuda satışının yapılabilmesi için E.... Komutanlığı izninin tapu sicil müdürlüğüne gelmiş olmasına rağmen kendisine, taşınmazın tapuda devrinin yapılmadığını, davalıya vekaletname vermesine rağmen taşınmazı adına tescil ettirmediğini, ödemelere karşın hukuki durumunu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile teminat altına almak amacı ile davalıdan talepte bulunmasına rağmen, davalının bu taleplerini kabul etmediğini,davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 84.317,65 Euro"nun fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği devlet bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; dava konusu taşınmazı 2005 yılında kendisinin satın aldığını, davacı ile arasında herhangi yazılı bir arsa satış sözleşmesi bulunmadığı gibi; bu konuda bir ödemenin de olmadığını, davacının kendisinden borç aldığını,Tapu Müdürlüğüne taşınmazın satışı hususunda ....Komutanlığından izin için bir dilekçe vermediğini, söz konusu izin belgesinin Tapu Müdürlüğünden istenerek emsal imzaları ile birlikte kriminal inceleme yapılmasını ve banka dekont fotokopilerine göre yabancı para biriminin sterlin olduğunu, davanın ise Euro para birimi üzerinden açıldığını, eğer bu dekontlara itibar edilirse kendisi adına 69.569,98 Euro gönderildiğini, diğer ödeme makbuzunun.... yapılan ödemeye ilişkin olduğunun anlaşıldığını, ... ise bu davada taraf sıfatının olmadığını, dekontların geçerliliğinin tartışmalı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davacının sunmuş olduğu noter taahhüdü, bunu doğrulayan ödemeye ilişkin banka dekontları, ödenen meblağın tapulu taşınmazın haricen satışına dair olduğu sonucuna varıldığı, davalının davacıya borç verdiğine dair beyanlarının miktar itibari ile tanık ile ispatı mümkün olmadığı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu,ayrıca davalının teklif ettiği yeminin davacı tarafından yerine getirilmiş olması nedeni ile davanın 84.317,65 Avro nun dava tarihi olan 22.11.2007 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği devlet bankalarının avro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Uyuşmazlık “Harici Taşınmaz Satımına Dayalı Sebebsiz Zenginleşme İstemine İlişkin Alacak Davası” niteliğindedir.
    Tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici sözleşme ile satılması, TMK.nun 705, BK.nun 213 (TBK.nun 237), Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi ile HGK.nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E.-2000/1704 K.sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir.
    Geçersiz sözleşmelerde; TBK.nun 77-82 (BK.nun 61-66) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar karşılıklı olarak ancak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir.
    TMK.nun 6.maddesine göre; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
    TMK."nun bu hükmü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190/1.maddesinde bir başka biçimde yinelenmiş olup; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denilmiştir.
    İspat yükünün açıklanması noktasında vasıflı ikrardan da söz edilmesi gerekmektedir.
    Vasıflı ikrarda, karşı tarafın ileri sürdüğü vakıanın doğru olduğu bildirilir; fakat, bunun hukuki niteliğinin (vasfının) iddia edildiğinden başka olduğu bildirilir. Hukukumuzda vasıflı ikrarın bölünemeyeceği, yani vasıflı ikrarın ikrar eden aleyhine delil teşkil etmeyeceği,bilakis o vakıayı ileri sürenin onu ispat etmesi gerektiği genel olarak kabul edilmektedir. Yani vasıflı ikrarda ispat yükü (6100 sayılı HMK md.190-TMK md. 6 ) vakıayı ileri süren tarafta olup, o vakıayı vasıflı olarak ikrar eden (gerekçeli olarak inkar eden) tarafta değildir.
    Somut olayda ise; davacı haricen taşınmaz satışı nedeniyle davalıya pound hesabı üzerinden toplam 84.317,65 Euro ödeme yaptığını, tapuda satış işleminin gerçekleşmediğini ileri sürerek ödediği paranın iadesini istemiş, davalı savunmasında, davacının kendisinden borç olarak aldığı parayı gönderdiğini, ibraz edilen banka dekontalarına itibar edilemeyeceğini savunarak gerekçeli inkarda bulunmuştur. Mahkemece

    her ne kadar davanın kabulüne karar verilmişse de; ibraz edilen banka dekontlarından ve banka ekstresinden gönderilen paraların bır kısmının dava dışı olan ..."a gönderildiği, bir kısmının da davalı adına gönderildiği anlaşılmıştır. Davalının, davacıya...Noterliği"nden verdiği 31.08.2005 tarihli taahhütnamede " tapu ile sahibi bulunduğum ... ili....ilçesi,....Beldesi, Ortaalan mevkiinde kain, 4 pafta, 17 ada, 8 parsel, 750 m2, 45 dm2 yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmazımın tamamını alıcısı bulunan .......vatandaşı 1948 doğumlu.... kendisinin belirleyeceği bir fiyata) tapudan devir edeceğimi başka bir ikinci veya üçüncü şahsa devir etmeyeceğimi, devir edeceğim taktirde de kendisinden yazılı izin alacağımı şimdiden beyan ve taahhüt ederim." şeklinde yazılmakla davalının davacıya taşınmazı devir edeceği ve bu amaçla adına gönderilen paraları tahsil ettiği anlaşılmaktadır
    Bu durumda, mahkemece; banka dekontları ve banka kayıtları bilirkişi aracılığıyla detaylı incelenmek suretiyle davacının davalı adına gönderdiği para tespit edilerek, sonucuna göre tespit edilen miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi