Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4759
Karar No: 2012/6957
Karar Tarihi: 26.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4759 Esas 2012/6957 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı kooperatif, davalı borçluların kredi borcuna kefil olduğunu ve borçluların ödememesi nedeniyle borcun müvekkili kooperatiften tahsil edildiğini iddia ederek, borçlulardan ödediği tutarı tahsil edememesi nedeniyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve takibin devamına hükmetmiştir. Ancak, davalıların temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, bilirkişi raporu ile dava dışı bankadan bildirilen ödeme tarih ve miktarları da dikkate alınarak faiz hesaplaması yapıldığını ve faize faiz işletilmediğini belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Mahkemenin, bozma kararına uygun şekilde hüküm kurması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu'nun 7. maddesi
- Türk Borçlar Kanunu'nun 88. maddesi (Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi (Temerrüt faizine ilişkin hükümler)
23. Hukuk Dairesi         2012/4759 E.  ,  2012/6957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin davalı borçlulara T. Halk Bankası A.Ş."den kullandırılan krediye kefil olduğunu, kredinin zamanında borçlularca ödenmemesi üzerine borcun müvekkili kooperatiften tahsil edildiğini, borçlulardan ödediği tutarı tahsil edememesi nedeniyle 13.151,70 TL asıl alacak, 21.673,30 TL faiz olmak üzere toplam 34.825,00 TL için başlatılan icra takibine borçluların itiraz ettiğini ileri sürerek,itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04.10.2011 tarih ve 2011/1238 Esas, 2011/753 Karar sayılı ilamıyla, davalının borcunun uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan rapor alınarak belirlenmesi ve BK"nın 104/son maddesi uyarınca faize faiz işletilmesine engel olarak şekilde karar verilmesi gerektiğine işaret eden bozmaya uyularak, bilirkişi raporu ile dava dışı bankadan bildirilen ödeme tarih ve miktarları da dikkate alınmak kaydı ile faiz hesaplaması yapıldığı ve her bir ödeme tarih ve tutarı için ayrı ayrı yapılan hesaplamanın denetime olanak sağlayıcı şekilde gösterilmiş olduğu, her bir ödemenin tarihi de gösterilerek yapılan toplam ödeme miktarının 11.379,70 TL"ye isabet ettiği ve takip tarihi olan 17.09.2007 tarihi esas alınarak işlemiş faiz hesabının gerçekleştiği böylelikle BK"nun 104/son maddesi gereği faize faiz işletilmeksizin hesap yapıldığı, her ne kadar alacak miktarı ve faiz bilirkişi hesaplaması ile bulunmuş ise de, somut olarak yapılan ödemelerin net tarihleri ve rakamları belli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 11.379,70 TL asıl alacak ve 17.208,21 TL faiz üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.
    Mahkemece verilen 02.07.2009 tarihli ilk karar davalı ... tarafından temyiz edilmeyerek adı geçen davalı yönünden kesinleşmiş olmasına rağmen mahkemece aynı davalı ile ilgili yeniden hüküm kurulmuş olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dava, kredi borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece karar verildikten sonra temyiz aşamasında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun 7. maddesinde aynen "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesinin "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, asıl alacak miktarı ile işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi oranı ve miktarı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    Öte yandan, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bu yöndeki bozma ilamına aykırı olarak, takibin hükmedilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren belirlenen faiz oranı uygulanmak suretiyle devamı yerine, "takibin devamına" denmek suretiyle BK"nun 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz işletilmesi sonucu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi