MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekilleri 10/07/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ..., ... köyü, ... mevkiinde bulunan 221 parsel sayılı, tapuda davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazın dilekçede belirtilen koordinatlar arasındaki bölümünün kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile, tahdit sınırları içinde kalan kısmının orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; dava konusu ... köyü 221 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi ..."nın 27.05.2014 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ve kırmızı renkle gösterilen 1.815,09 m²"lik bölümünün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile bu kısmın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ..."ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından esasa; davacı ... vekilleri tarafından ise vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun kapsamında yapılarak 10/05/1969 tarihinde 1 yıllık askı ilânına çıkarılarak kesinleşen orman kadastro çalışmaları ve 2006 yılında yapılarak 23/03/2006 tarihinde 6 aylık askı ilânına çıkarılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli 221 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen kısmınının kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğunun anlaşılmasına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde ve taşınmaz üzerinde davalı lehine kurulan irtifak hakkının, taşınmazın dava konusu edilen kısmının kapsamı dışında kaldığının belirlenerek davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...nin ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 16/09/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.