2. Hukuk Dairesi 2013/20613 E. , 2014/9683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ortaca 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :26.04.2013
NUMARASI :Esas no: 2011/182 Karar no:2013/385
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, davacı-karşı davalı (koca)"nın davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesi, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.04.2014 günü temyiz eden davalı-karşı davacı Filiz vekili Av. H..B..geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı S.. T.. ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı (kadın)"ın, kocanın kabul edilen boşanma davasına yönelik temyizinin incelenmesinde;
Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı-davalı (koca) tarafından 14.4.2011 tarihinde boşanma davası açıldığı, bu davanın açılmasından sonra davacı-davalı (koca)"nın ısrarı ile tarafların 18.4.2011 tarihinde barışıp aynı evde birlikte yaşamaya başladıkları, 13.5.2011 tarihinde yaşanan bir olay sonrasında yeniden ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Davacı-davalı (koca)"nın açtığı boşanma davasından sonra tarafların barışıp beraber yaşamaları, bu tarihe kadar gerçekleşen kusurlarının karşılıklı olarak affedildiği veya hoşgörü ile karşılandığını gösterir. Bu kusurlara dayanılarak boşanma kararı verilemeyeceği gibi davadan sonra meydana gelen olaylarda bu davada dikkate alınamaz. O halde; davacı-davalı (koca) tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Davalı-karşı davacı (kadın)"ın, sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (kadın)"ın tedbir ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların barışarak bir arada yaşamalarından sonra ayrılığa neden olan en son olayda, davalı-davacı (kadın)"ın müşterek çocuğa şiddet uyguladığı, davacı-davalı (koca)"nın da eşine fiziksel şiddet uygulayarak müşterek evden kovduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 185. maddesinde sadakat yükümlülüğünün evliliğin devamı süresince devam edeceği hükme bağlanmıştır. Davacı-davalı (koca)"nın ayrılıktan sonra boşanma davalarının devamı sırasında, Ayfer adlı bir kadın ile yakın ilişki içerisinde bulunduğu ve güven duygusunu sarsan davranışlar sergilediği de anlaşılmaktadır. Belirlenen bu kusur durumuna göre boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı (koca)"nın daha ziyade kusurlu bulunduğunun kabulü gerekir. Bu yön nazara alınmadan tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine dayanarak davalı-karşı davacı (kadın)"ın maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru olmamıştır.
c-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı (kadın)"ın daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı (kadın) yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2/b-c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA,duruşma için taktir olunan 1100 TL. vekalet ücretinin Selayi"den alınıp Filiz"e verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi. 22.04.2014 (Salı)
İşin müzakeresinden ve kararın oluşumundan sonra üyelerden "ın, 28.04.2014 günü ölümü sebebiyle kararı imzalaması mümkün olmamıştır (HMK.m.299).06.05.2014