Esas No: 2021/4008
Karar No: 2022/2615
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4008 Esas 2022/2615 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı vekili müvekkilinin icra takibine konu kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etti. Davalı vekili ise, müvekkili bankanın başvurusuyla kredi sağlandığını ve davalının bir kusuru bulunmadığını savundu. Yapılan yargılama sonucunda, icra takibine esas kredi sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edilmesi üzerine, davanın kabulüne karar verildi. Davalı vekili bu kararı temyiz etti ancak bütün itirazları reddedildi. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.11.2020 tarih ve 2020/86 E. - 2020/328 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı bankanın başlattığı icra takibine esas kredi sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin icra takibine konu kredi sözleşmesi sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sosyal destek projesi kapsamında davalının üyesi olduğu kooperatife müvekkili banka tarafından kredi sağlandığını, sözleşmeden de anlaşılacağı üzere banka yetkililerinin sözleşmede herhangi bir imzasının bulunmadığını, sözleşmenin köy ihtiyar heyeti, il müdürlüğü ve vakıf yetkilileri huzurunda imzalandığını, müvekkili bankanın bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre bozma ilamında belirtilen mahkemenin 2017/750 esas sayılı dosyanın kesinleştiği, 2017/750 esas sayılı dava dosyası kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre icra takibine esas kredi sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu durumda bu sözleşme esas alınarak başlatılan takipte davacının borçlu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 550,91 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.