22. Ceza Dairesi 2015/22398 E. , 2016/4967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümlerin temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
01/06/2012 gün ve 2..Karar sayılı kararın sanık tarafından 09/07/2012 tarihinde temyiz edildiği ancak bu aşamada 6352 sayılı Yasanın yürülüğe girmesi nedeniyle ele alınıp 15/04/2013 gün ve..- 2013/360 Karar sayılı kararla yeniden hüküm kurulduğu, ikinci kararın temyiz edilip Yargıtay"a gönderilmesinden önce dosyada bozma ya da bu nitelikteki iade kararının verildiğine dair herhangi bir belge bulunmamakta ise de; 05/07/2012 tarihinde 6352 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle dosyanın resen tekrar ele alınarak verilen iş bu kararın, anılan Yasanın geçici 2. maddesindeki “...hırsızlık suçundan kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.” hükmü ile usul ekonomisi gereğince yapılan incelemesinde;
Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2013 gün ve 2... Karar sayılı ilam ile mühür bozma suçundan verilen kararın yok hükmünde olduğu ve aynı Mahkemenin 01/06/2012 gün ve .. Karar sayılı ilamının mühür bozma suçu yönünden halen geçerliliğini devam ettirdiği değerlendirilerek, sanık hakkında 15/04/2013 gün ve 2... Karar sayılı ilamla karşılıksız yararlanma; 01/06/2012 gün ve ... Karar sayılı ilamla ise mühür bozma suçundan kurulan hükümler ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
1-Mühür bozma suçu bakımından; kurumun 27/10/2011 günlü yazı cevabından; 11/12/2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına konu sayacın suç tarihinden önce kurum mührüyle mühürlendiğine dair sayaç ve mühür numarası ile mühürleme tarihini içeren herhangi bir belge bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin; hukuka
uygun, her türlü kuşkudan uzak, savunmasının aksini kanıtlayan kesin, yeterli ve inandırıcı deliller gösterilmeden, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Karşılıksız yararlanma suçu bakımından; 02/07/2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, katılan kurumun uğradığı gerçek zararın, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre bilirkişiye hesaplattırılmasının ardından, sanığın ödeme yaptığı miktarın bu bedeli karşılayıp karşılamadığı da gözetilerek, mahkemece ödeme için makul bir süre de belirlenerek sanığa “katılan kurumun bilirkişi tarafından belirlenen zararını verilen süre içerisinde gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
a-Sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğünün 5237 sayılı TCK"nın 142/1-f maddesinde düzenlenen elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olduğunun, söz konusu ilamla ilgili olarak 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 82. maddesi ile TCK"nın 142/1-f. maddesinin yürürlükten kaldırıldığının, 6352 sayılı Yasanın 83. maddesi ile karşılıksız yararlanma suçu kapsamında yeniden suç olarak düzenlendiğinin, aynı Yasanın 84. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin yeniden düzenlendiğinin ve Kanunun geçici 2/2. maddesinde de kesinleşen hükümler yönünden zararın yasada belirlenen koşul ve sürede karşılanması durumunda verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağının öngörülmesi karşısında; sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğünün uyarlama yargılamasına konu yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
c-Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.