22. Hukuk Dairesi 2016/2571 E. , 2016/10071 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki iş sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespitine, sosyal destek ödeneği, özel hizmet tazminatı, aile yardımı ile çocuk yardımı ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediye bünyesinde zabıta görevlisi olarak görev yaptığını, her ne kadar dava dışı alt işverenlerin çalışanı olarak gözükse de aslında asıl davalı belediyenin çalışanı konumunda olduğunu ileri sürerek davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davacının en son ihale alan şirket bünyesinde işçi olarak çalıştığını, doğrudan müvekkili belediyede çalışmadığını belirterek davanın husumetten reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalı belediye ile alt işverenler arasındaki hukuki ilişkinin görünürde hizmet alımı sözleşmesi olmasına rağmen, gerçekte zabıta teminine yönelik olduğu, asıl işveren - alt işveren ilişkisinin muvazaalı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 326/1-2 maddesinde kanunda sayılan haller dışında yargılama giderinin, aleyhine hüküm verilen tarafa yükleneceği, kısmen haklı çıkılması durumunda da haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı düzenlenmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine şeklinde hüküm kurulmuş ise de yargılama giderlerinin tamamından davalının sorumlu tutulması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
Ancak belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasında yazılı olan ;
“Davacı tarafından yapılan 8,00 TL müzekkere, 63,00 TL posta, 60,00 TL tanık ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 531,00 TL ile 50,40 TL harç olmak üzere toplam 581,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davalı tarafından yapılan 36,00 TL tebligat, 40,00 TL tanık olmak üzere toplam 76,00 TL yargılama giderinin red edilen alacak davası dikkate alınarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” fıkralarının çıkarılarak yerine;
“Davacı tarafça yapılan 8,00 TL müzekkere, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 60,00 TL tanık ücreti ve 63,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 531,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 265,50 TL"si ile davacı tarafça yatırılan 50,40 TL harç olmak üzere toplam 315,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan 36,00 TL tebligat, 40,00 TL tanık ücretinden oluşan yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 38,00 TL"sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,” fıkralarının yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.