3. Hukuk Dairesi 2016/8575 E. , 2017/13670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi-ecrimisil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 10.10.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av.... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalılar ve davacıların mirasbırakan ..."nin mirasçıları olduğunu, mirasbırakının ... 2.Noterliğinin 06/01/1998 tarih 394 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetnamesi ile bir takım taşınmazlarını mirasçılara bıraktığını, vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesince usulüne uygun olarak açıldığını ileri sürerek vasiyetname ile davacılara bırakılan taşınmazların tapularının davacılar adına kayıt ve tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı ...; muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin mahkemece açıldığını, tüm mirasçıların vasiyetnameyi kabul ettiklerini, vasiyetnamenin iptali için herhangi bir dava açılmadığını, davacıların tapuya gidip imza atmak istemediklerinden gerekli işlemlerin yapılamadığını, vasiyetname uyarınca arazilerin ekip biçildiğini, herkesin kendi haklarına düşen yeri kullandığını, davacıların ecri misil taleplerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ...; vasiyetnamenin tüm mirasçıların kabulünde olup bir sorun bulunmadığını, herkesin hissesine düşen yerin belli olduğunu, hissedarlar tarafından tapu sicil müdürlüğüne talepte bulunarak tescil talebinde bulunabileceklerini, tarafların taşınmazlar üzerinde müşterek malik olduklarından birbirlerinden ecri misil istemelerinin mümkün olmadığını, müvekkilin taşınmazların yerini bile bilmediğini hiçbir menfaat temin
etmediğini, davacıların kendilerine vasiyet ile bırakılan yerleri adlarına kayıt ve tescil ettirmelerini kabul ettiğini, yargılama ücretinin davalıya yüklenmesi talebini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacılar vekili, 21.01.2013 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen ve harcı ikmal edilen geriye dönük 5 yıllık 10.000TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ettiklerini bildirmiş, mahkemece 06.06.2013 tarihli ara karar ile, davacılara ecrimisil talebinin dava konusu hangi taşınmazlar için ve davalılardan hangisine yönelik olarak ve hangi vakıaya istinaden istendiğini açıklar dilekçe sunması için süre verilmiş, davacılar vekili tarafından sunulan 17.06.2013 tarihli dilekçede ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 5.500 m2sinin ve ... ada ..., ..., ... parsellerin garaj ve arsalarının davalılar tarafından kullanıldığını bu nedenle ecrimisil talep ettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece, davaya konu vasiyetname ile ilgili olarak, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/142 Esas 2008/990 Karar sayılı dava dosyasında vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de kesinleştirilmesi için taraflara tebligat yapılmamış olduğu, bu hali ile henüz derdest olduğu ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle vasiyetnamenin tenfizi davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Somut olayda tenfizi istenen vasiyetname, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/142 Esas- 2008/990 Karar sayılı dosyası ile açılmış, davacılar ve davalıların hazır bulunduğu celsede vasiyetname okunmuş, mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunmuş sayılmasına karar verilmiş, ancak kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Vasiyetnamenin tenfizinin istenebilmesi için dava konusu vasiyetnamenin açılmış olması gerekmektedir.
Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır.
6100 sayılı HMK"nun 115/2. maddesi Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” düzenlemesini içermektedir.
Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
Mahkemece, davacı tarafa vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleştirilmesi için HMK"nun 115/2 maddesi gereğince süre verilmesi, bu hususun bekletici mesele yapılması ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır.
Davacı, vasiyetnamenin tenfizi ile birlikte ecrimisil talep etmesine karşın, davacının ecrimisil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.