3. Hukuk Dairesi 2021/2076 E. , 2021/11637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının iki çocuğunun kendilerine ait özel eğitim kurumlarında eğitim gördüğünü, davalı ile aralarında bu konuda sözlü bir anlaşma bulunduğunu, eğitim ücretleri ve diğer sunulan hizmet ücretlerinin her yıl ilan edilmek suretiyle duyurulduğunu, ayrıca ücretlerin son 2 yıldır MEBSİS"e bildirildiğini, 2007-2008 yılında ilan edilen ücretin 4.800 TL, 2008-2009 yılında ilan edilen ücretin 5.280 TL, 2009-2010 yılında ilan edilen ücretin 5.880 TL, 2010-2011 yılında ilan edilen ücretin 6.840 TL, ve 2011-2012 yılında ilan ücretin 8.160 TL olduğunu, kreş ve ana sınıfı ücretlerinin okul tarafından belirlendiğini, ... bakımından 2 yıl kreş ve ana sınıfına devam ettiği için 2010-2011 yılı için 3.960 TL, 2011-2012 yılı için 4.800 TL olarak belirlendiğini, davalıdan 37.320 TL ücret talep edilebileceğini, ancak indirimler ve yapılan kısmi ödemelerle birlikte ödenmeyen bakiye alacağın 11.800 TL olduğunu, davalının kalan borcunu ödememesi üzerine ... İcra Müdürlüğünün 2013/94 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında davalıya 3.000 TL ve 20.000 TL olmak üzere toplam 23.000 TL ödeme yaptığını, davacı kurumun yetkilileri ile aralarında dostluk ilişkisi bulunduğunu, eğitim ücretinin pazarlık suretiyle belirlendiğini, davacıya borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tüketici mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle yapılan bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne, davalının ... İcra Müdürlüğünün 2013/94 E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacak miktarının %20"si olan 2.359,41 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile ödenmeyen eğitim ücretinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş; davalı, davacı ile eğitim ücretinin pazarlık suretiyle 23.000 TL olarak belirlendiğini, ücretin ödendiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiş; mahkemece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden gelen yazı cevapları doğrultusunda davalının çocuklarının almış olduğu eğitim karşılığında borçlu olduğu, davalının ödeme yapmış olduğunu iddia etmesine rağmen herhangi bir yazılı ödeme belgesi sunamadığı, bu nedenle davacının icra takip dosyasında talep edilen miktar oranında alacaklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK190. mad.)
Somut olayda, davacı davalının iki çocuğunun kendilerine ait özel okulda eğitim gördüğünü, ancak yapılan indirim ve kısmi ödemeler neticesinde bakiye 11.800 TL ücretin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı kararlaştırılan 23.000 TL eğitim ücretini ödediğini savunmuştur. Buna göre (davalının savunması dikkate alındığında) ispat yükü, eğitim ücretinin 23.000 TL’den fazla bir ücret üzerinden kararlaştırıldığını iddia eden davacıya aittir. Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde de defterlerin kapanış tasdiklerinin yapılmaması sebebiyle usulüne uygun olarak tutulmadığı, ayrıca ticari defterlerde davalı adına herhangi bir alacak kaydına rastlanmadığı tespit edilmiştir. O halde, mahkemece, davacının eğitim ücretinin davalının ödediği 23.000 TL’den fazla bir ücret üzerinden kararlaştırıldığını ispatlayamadığı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.