21. Hukuk Dairesi 2015/19496 E. , 2015/22411 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/06/2015
NUMARASI : 2015/46-2015/356
Davacı, Tarım Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinin 16/06/1996 olduğunun ve 1998/5. aydaki tevkifatın kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 01/12/2006 tarihli sigortalılık başlangıcının 16/06/1996 tarihine çekilmesi, eğer kabul edilmezse sigortalılık başlangıcının 01/05/1998 tarihi ve 1998/5. aydaki tevkifatın davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Dairemizin, 10/11/2014 tarih ve 2014/7577-23341 E.K. sayılı bozma kararı üzerine; mahkemece, davacının davalılar F.. D.. ve T.. B.. aleyhine açmış olduğu davanın husumetten reddine, 1998/5 Mayıs döneminde Kuruma verilmiş olan Tevkifat kesintisinin davacıya ait olduğunun tespitine ve davacının Bağkur Sigorta başlangıç tarihinin 16/06/1996 tarihi olarak tespitine karar verilmiştir..
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigorta sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
.../...
Ayrıca ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 01/12/2006 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, teslim ettiği ürünlerden Mayıs/1998 tarihinde prim kesintisi (tevkifat) yapıldığı, 01/01/2000 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, Kurumun bazı yazılarında davacı adına Haziran/1996 tarihli prim kesintisi bulunduğu bazılarında ise prim kesintisi bulunmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı talebinde 1996-2006 arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğununun tespitini amaçlamaktadır. Tarım Bağ-Kur sigortalılığında bir günlük sigortalılık süresinin tespiti mümkün değildir. Öte yandan tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunmaktır. Bu şekilde tarımsal faaliyette bulunmak ise, belli bir zaman dilimini gerektirmektedir. Kaldı ki bir gün süreyle tarımsal faaliyette bulunduğunun kabulü, hayatın olağan akışına da aykırıdır. Tüm bu nedenlerle hüküm altına alınan dönemin açıkça gösterilmemesi ve ayrıca 1996 yılında davacı adına tevkifat bulunup bulunmadığı konusunda Kurum yazıları arasındaki çelişkiler giderilmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş,
1-) öncelikle 1996 yılında davacı adına prim kesintisi bulunup bulunmadığını tespit etmek, eğer varsa bu tevkifatı takip eden aybaşından itibaren 1998 yılı tevkifatıda dikkate alınarak 31/12/1998 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigoralısı olduğunun tespitine,
2-) eğer 1996 yılında prim kesintisi yoksa, bu defa 1998 yılı tevkifatı dikkate alınarak 01/06/1998-31/12/1998 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,
3-) 01/01/1999-01/12/2006 tarihleri arası döneme gelince, yukarıda belirtildiği gibi bu dönemde prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığını araştırmak, eğer prim kesintisi veya ürün teslimi varsa bu döneme yönelikte talebin kabulüne, eğer prim kesintisi veya ürün teslimi yoksa bu dönem yönünden talebin reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.