3. Hukuk Dairesi 2021/1026 E. , 2021/11649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dışı ... ile birlikte ... Köyü ... mevki 332 ada 4 parsel sayılı taşınmazı davalıdan satın aldığını, ancak gayrimenkulün vasfı nedeni ile paylı olarak tescilinin yapılamadığını,bu nedenle taşınmazın kendisi adına tescil edildiğini, kendisinin payına düşen satım bedelini ödediğini,dava dışı ..."nin kendisine düşen parayı ödemediğini belirterek davalının bakiye satış bedelinin ödenmediği iddiası ile Fethiye 1. İcra Müdürlüğünün 2012/3006 esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlattığını takip dayanağı belgede oynama yapıldığını,belgede yer alan "23.500,00 TL borcum kalmıştır" açıklamasının altında yer alan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin karar taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin(kapatılan) 14/05/2018 tarih 2015/38869-2018/5757 sayılı ilamı ile ‘‘...hükümde talep aşımı yapıldığını,mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün olmadığı..’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile davacının Fethiye 1. İcra Müdürlüğünün 2012/3006 esas sayılı takip dosyasında davacının 22.500,00 TL"lik miktar yönünden borçlu olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen 22.500,00 TL"nin %20 oranına tekabül eden 4.500,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş;hüküm,davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan Yasa hükmüne göre,alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi için açıkça takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir.
Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacı, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece, davacının bu istemi hakkında ret kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinin yerine “davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine” ibarelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nin 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.