Esas No: 2021/7546
Karar No: 2022/9941
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/7546 Esas 2022/9941 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yargılandığı dava dosyasını inceledi. Dosyada yapılan yanlışlıklar ve hukuka aykırı uygulamalar tespit edildi. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi, suç tarihinin yanlış yazılması ve cezanın yanlış belirlenmesi hataları yapılmıştı. Ayrıca, kanunların değişmesi sonucu sanık lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği vurgulandı. Bu nedenlerle, hükmün bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- TCK (5560 sayılı Kanun ile değiştirilmiş) 191/1. madde: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu
- TCK (6545 sayılı Kanun ile değiştirilmiş) 191/1. madde: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu
- TCK 7/2. madde: Suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan kanun maddesinin uygulanması
- CMK 251. madde: Basit yargılama usulünün uygulanması durumunda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında 14/03/2014 tarihli olaya ilişkin olarak 20/10/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, sanığın 15/09/2014 tarihli eylemi ihlal kabul edilerek 04/02/2015 tarihinde iddianame düzenlenerek dava açıldığı, ancak Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/102 esas- 2015/517 sayılı kararı ile 15/09/2014 tarihli eyleminin sabit olmadığı, 20/10/2014 tarihli erteleme kararı tebliğ edilmeden işlendiği belirtilerek kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile verilen tedbirin devamı için dosyanın Cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar verildiği, Cumhuriyet savcılığı tarafından mahkeme kararı ihbar kabul edilerek 02/12/2015 tarihinde tekrar kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş ise de aynı suça ilişkin 20/10/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve ikinci kez verilen erteleme kararının hukuken geçerliliğinin olmadığı dikkate alınarak yapılan incelemede;
1- Kamu davasının açılmasının ertelenmesi, iddianame ve gerekçeli kararda suç tarihinin “14/03/2014” yerine, mahkemenin ihbar tarihi olan “09/07/2015” olarak yazılması,
2- Suç tarihi olan 14/03/2014 tarihi itibarıyla yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibarıyla sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanması suretiyle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibarıyla sanık aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi gereğince temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak 3 yıl olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
3- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nın başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit
Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 04/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.