23. Hukuk Dairesi 2012/4425 E. , 2012/7210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, dava dışı borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının alacağının boşanma ilamı kapsamında hükmolunan nafaka alacağı olduğunu, ancak bu boşanmanın davalı ... ile borçlu arasında muvazaalı biçimde ve alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek, asıl davada sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın 17. İcra Müdürlüğü"nün 2009/11486 Esas sayılı dosyasına ödenmesine, birleşen davada ise sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın 17. İcra Müdürlüğü"nün 2009/ 1169 Esas sayılı kendi dosyalarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, boşanmanın gerçek olduğunu, iade-i muhakeme niteliğinde olan davanın bir aylık süre içerisinde açılmadığını, görevli mahkemenin boşanma kararını veren Aile Mahkemesi olduğunu savunarak, davanın redddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın İİK"nın 142. maddesine göre yedi günlük süre içerisinde açıldığı, tarafların 10.05.2010 tarihinde anlaşmalı şekilde boşandıkları, davalı eş için 20.000,00 TL yoksulluk, velayeti davalıya verilen iki çocuğun her biri için 4.000,00 TL aylık nafakaya hükmedildiği, davalı ve borçlunun boşanmadan sonra da birlikteliklerini sürdürdükleri, birlikte yurtiçi ve yurtdışı seyahatler yapıp otellerde kaldıkları, aynı adresi kullandıkları, davalıya ait taşınmazın borçlu tasarrufunda bulunduğu, bu tespitlerin çoğunun muvazaaya karine mahiyetinde olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne; birleşen davada ise, 24. İcra Müdürlüğü dosyasından tahsil edilen araç bedelinin, asıl dosyadaki alacağın cüz"i bir kısmını ancak karşıladığı gerekçesiyle, birleşen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Mahkemece, aynı sıra cetveline yönelik iki dosya birleştirilerek, her iki dosya için ayrı ayrı hüküm kurulmuştur.
Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, farklı alacaklılara husumet yöneltilerek şikayette bulunulmuş olsa dahi, tüm şikayetlerin birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması, birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesi açısından ve bir dosyada verilen kararın diğer dosyanın sonucunu etkileme olasılığından kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu durumda dosyaların birleştirilerek yargılama yapılması sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Somut olayda şikayet eden, aynı sıra cetveline ilişkin iki farklı icra dosyasından olan alacağının her biri için iki farklı şikayette bulunmuş olup, mahkemece bu dosyalar birleştirildikten sonra herbiri hakkında ayrı ayrı karar verilmiştir. Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olarak uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimali doğurabilir.
Bu durumda mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden muvazaa iddiası kabul edildiğine göre, asıl ve birleşen davanın kabülüne, davalıya ayrılan satış bedelinin asıl ve birleşen dosyalardaki icra dosyalarına garameten ödenmesine karar verilmesi gerekmekte ise de, her iki birleşen dosyanın davacısının aynı olması, üçüncü bir kişinin sırada bulunmaması ve maddi olarak sonucun değişmeyecek olması, hükmün sadece paylaşım noktasında temyiz edilmiş olması, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden açık bir temyiz bulunmaması dikkate alınarak, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekilllerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından taraflardan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.