9. Hukuk Dairesi 2015/10843 E. , 2015/18260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına
hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 10/03/2010 - 03/10/2012 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirket tarafından ülkemiz içinde bulunduğu ekonomik koşullar, şirketin mali durumunun kötüye gitmesi iş gücünün mevcut duruma ve ihtiyaca uyarlanması zarureti gibi nedenlere iş akdini 03/10/2012 tarihinde fesih ettiğini , davalı şirkette davacının 2010 yılında muhabir - editör olarak çalıştığını 2011 yılında program yapımcısı ve sunucusu olarak devam ettiğini iş akdinin fesih edildiği tarihe kadar program yapımcı ve sunucu olarak görev yaptığını haksız olarak iş akdine son verildiğini iddia ederek feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 10/03/2010 - 03/10/2012 tarihine kadar kesintisiz devam ettiğini iş akdinin davacıya 01/10/2012 tarihli bildirim ile sona erdirildiğini davalı şirketce yaşanılan ekonomik sıkıntıların giderilmesi amacına yönelik olarak istihdam fazlalığı giderilmeye çalışılmış ve bu sayede küçülme tedbirleri alınmak istediğini, yapılan feshin geçerli olup yasa ve içtihatlara uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, verilen kesin süre içinde davalı tarafından keşif masrafı yatırılmadığı ve bilirkişi incelemesi için istenen belgeler kesin süre içinde sunulmadığı ve bu nedenle davalı tarafından feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Dosya içindeki belgelere göre, mahkemece 16/06/2014 tarihinde keşif ve bilirkişi ücretini yatırması için davalı tarafa muhtıra gönderildiği, muhtırada bu giderleri yatırması için davalıya kesin sürenin sonuçlarının hatırlatılmadığı ve usule uygun olmayan 2 haftalık kesin süre verildiği, muhtıra davalı tarafa 13/10/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tebligat parçası dosya içine girmeden 19/09/2014 tarihinde davalının gerekli gideri yatırmadığı gerekçesiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına dair verdiği ara karardan dönüldüğü ve davalı tarafça fesih sebebi ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakla mahkemece tebligat parçasının dönüşü ve verilen kesin süre içinde davalı tarafça gerekli giderlerin yatırılması beklenmeden ve bu nedenle davalı tarafça sunulan belgeler üzerinde feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığına dair gerekli inceleme yapılmadan, davalının savunma hakkı ve anayasal dinlenme hakkı kısıtlanarak feshin geçersizliğine dair verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.