22. Hukuk Dairesi 2014/30498 E. , 2016/10290 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan ...... A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 20.09.2011 tarihinden itibaren davalı ..... Ltd. Şti."nin taşeron olduğu ..... inşaatında saha sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, davalı Belediyenin kent parkın yapımı için ... ile anlaştığını, davalı .... firmasının işi üstlendiğini, davalılardan ... ve ...Şirketlerinin alt yüklenici olarak işi yüklendiğini, çalışmalarının sigortaya bildirilmediğini, destek primi yatırılmadığını, 06.01.2012 ile 24.03.2012 arası çalışmadığını, .... .... İnş. Turz. Nak. ..... Tic. Ltd. Şti."nin ortakları, ...İnş. T... Nak. Harft. Tic. Ltd. Şti."ni kurarak, ..... İnşaatında taşeron olarak iş yapmaya devam ettiklerini, 30.07.2012 tarihinde ihbarsız sözleşmesinin feshedildiğini belirterek, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram tatili ücreti, aylık ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ile davalı ... belediyesi vekili, dava konusu işçilik alacakları hususunda sorumluluklarının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Davalı ..... A.Ş. vekili, davanın esastan reddini talep etmiştir.
Diğer davalı şirketler davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının iş sözleşmesinin ihbar süresi verilmeden ve haklı sebebe dayanmadan davalı işverenler tarafından feshedildiği, 29.04.2014 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar ile sorumluluk miktarlarına göre davacının davalılar .... ve ...Yapı Şirketlerine karşı açtığı davanın kısmen kabulüne, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, bayram tatili ve ücret alacaklarının sorumlu oldukları miktarlara göre bu davalılardan tahsiline, davalı ... Belediyesi, ... ve ... şirketinin .....ı İnşaatı işini anahtar teslimi suretiyle diğer davalılara verildiği gerekçesiyle bu davalılara husumet yöneltilemeyeceğinden davalılar... Belediyesi, ... ve ... şirketine karşı açtığı davanın ayrı ayrı husumetten reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili ile davalı .... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, dava dilekçesinde, davacının son aylık ücret miktarının net 3.500,00 TL olduğu iddia edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının 3.500,00 TL net aylık ücret ile çalıştığı kabul edilmiş ise de, mahkemece aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlığın çözümünde emsal ücret araştırması yapılmaması hatalı olmuştur. Anılan sebeple, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı işçinin aylık ücret miktarı belirlenmelidir.
3-Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık konusu davalı ..."nin işçi alacaklarından sorumluluğu boyutundadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir.
İhale makamı olan kamu kurumunun, her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, kanundan doğan bir sorumluluktur. Çünkü; ......ihale suretiyle işverdiği diğer davalının işçilerine ücretlerini ödeyip ödemediğini, yapılan ödemeleri gösteren ücret bordroları örneklerini muhafaza etmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalılardan ..."nin ihale makamı olarak ihale ettiği... ... .... çevre düzenleme inşaatı işinin davalılardan .... A.Ş."ne verildiği, sözleşme ve kayıtlar incelendiğinde inşaat işinin bütün olarak anahtar teslimi şeklinde ihale edildiği, işin anahtar teslimi götürü bedel usulü ile ihalesi halinde taşeron ile ihale makamı arasında asıl-alt işveren ilişkisi ve buna dayalı sorumluluk oluşmayacağı, dolayısıyla davalılardan ... açısından diğer davalı şirket arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak davalı ... 4857 sayılı Kanun’un 36. maddesi uyarınca, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Bu sebeple davalı ..."nin ücret alacağı yönünden son üç aylık ücret tutarında sorumluluğu belirlenmeliyken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Kabule göre de; hükmedilecek alacak miktarları, dava ve ıslah dilekçesinde yazılı olan miktarlara göre doğru bir şekilde belirlenmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.