3. Hukuk Dairesi 2017/5561 E. , 2017/13785 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının davacı vakfın maliki bulunduğu mecurda 01/08/2001 başlangıç 31/12/2001 bitiş tarihli kira sözleşmesine istinaden 14 seneyi aşkın süredir kiracı olarak bulunduğunu, davalıya ... 38. Noterliğinin 16/07/2014 tarih ve 05072 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 347. Maddesi çerçevesinde, kira akdinin 31/07/2015 tarihi mesai bitimi itibariyle feshi ihbarda bulunulduğunu, ihtarnamenin 21/07/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bu güne kadar mecuru tahliye etmediğini belirterek kira sözleşmesinin feshi ile davalının davaya konu mecurdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, tarafların sulh görüşmeleri olduğunu, bu nedenle vekaletnamesini sunmak ve sulh görüşmeleriyle ilgili beyanda bulunmak üzere süre talep etmiştir.Mahkemece, TBK.nun yürürlük tarihi 01/07/2012 olup 6101 sayılı TBK.nun uygulama ve yürürlük kanununun geçici 2. Maddesine göre 01/07/2012 tarihinden önce kira sözleşmesinin 10 yıllık uzama süresi 01/01/2012 tarihinde dolmakla birlikte TBK.nun yürürlük kanununa göre 10 yıllık uzama süresi dolmuş olan kira sözleşmeleri hakkında kanununun yürürlüğe girdiği tarihten iki yıl sonra yani 01/07/2014 tarihinde uygulanacaktır. Yasanın aradığı 3 ay önceden fesih bildiriminin tebliği de bu tarihe göre belirleneceğinden 01/04/2015 tarihinden önce fesih bildiriminin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşemeye son verebilir.6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce TBK.nun 347.maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür.
6101 Sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun geçici 2. maddesi gereğince TBK’nun 347.maddesi 01.07.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacak olup, TBK"nun 347.madde metninde de görüleceği üzere ihtar “…her uzama yılının bitiminden itibaren en az üç ay önce...” yapılmalıdır denilmekle, kanunun düzenlemesinden verilen üç aylık sürenin asgari süre olduğu, bildirimin uzama yılının bitimine üç ay kala kiracının elinde olmasının yeterli olduğu anlaşılmaktadır. 6101 Sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi ile TBK"nun 347 maddesinde verilen fesih imkanının konut ve çatılı işyeri kiraları sözleşmeleri bakımından bir defaya mahsus olmak üzere ertelenmesinin gerekçesi; TBK.nun 347/1 maddesinin derhal uygulanması sonucunda kiracıların zarara veya mağduriyete uğramalarının ve doğması muhtemel sorunların önlenmesidir. 6101 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesinden dava açma için şart olunan bildirim tarihinin de 01.07.2014 tarihine kadar ertelendiği anlamı çıkarılamaz.Somut olayda; taraflar arasında 01/08/2001 başlangıç 31/12/2001 bitiş tarihli 5 Ay süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi 5 aylık süresinin bitiminden sonra 01.01.2012 tarihinden itibaren yıldan yıla uzayarak devam etmiş ve 10 yıllık uzama süresi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"unun yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce tamamlanmıştır. Bu durumda davacı tarafından gönderilip 21/07/2014 tarihinde davalıya tebliğ edilen ihtara göre 19/08/2015 tarihinde süresinde açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.