Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3336
Karar No: 2017/13833
Karar Tarihi: 12.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/3336 Esas 2017/13833 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/3336 E.  ,  2017/13833 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılardan ..."un boşanmak üzere olduğu eşi, davalı ..."un ise davalı ...’in babası olduğunu, evlenirken düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı kayınpederi Hayrettin tarafından muhafaza edilmek amacıyla alındığını, eşinin ve ailesinin baskısı sonucu müşterek evden hiçbir eşyasını almadan ayrıldığını ve boşanma davası açtığını, dava sırasında ziynet eşyaları ile şahsi eşyalarını almak üzere müşterek eve gittiğini ancak davalıların ziynet eşyalarını vermediğini beyan ederek ziynet eşyalarının mevcut iseler aynen, mevcut değil iseler bedelleri toplamı olan 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 25/07/2014 tarihli dilekçesi ile talep ettiği ziynet eşyalarının değerlerini tek tek bildirmiş ve dava değerini 18.477,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar; düğünde davacıya takılan ziynet eşyalarının belirtilen kadar olmadığını ve takılanların kendileri tarafından hiç alınmadığını, tüm ziynet eşyalarının düğün tarihinden bu yana davacıda olduğunu, davacının tüm ziynet eşyalarını gizlice kendi ailesine teslim ettiğini ve babasının bunlarla araba aldığını, daha sonra müşterek evi terk ederek boşanma davası açtığını, boşanma davası sırasında davacıya ait tüm eşyaların teslim edildiğini, davalılardan..... bu dava ile ilgisi bulunmadığını bildirerek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; taraflar evlenirken düğünde davacıya takılan ziynetlerin davalının ailesi tarafından saklandığı, ziynetler istendiğinde geri verilmediği, ziynetler bozdurularak ayrı bir ev tutulması önerildiğinde kabul edilmediği, ziynetlerin davalı ...’de kaldığı, davalı ...’in davalı sıfatının bulunmadığı ve ziynetlerin davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle
    reddine, davalı ... hakkında açılan davanın ise kısmen kabulü ile, a) 3 adet 22 ayar bilezik 6.254,00 TL, b) 1 adet 22 ayar bilezik 1.230,00 TL, c) 3 adet çeyrek altın 438,00 TL, d) 1 adet ata (ziynet) lira 584,00 TL, e) 1 adet 14 ayar yüzük 335,00 TL, f) 1 adet 14 ayar set takımı 4.020,00 TL olmak üzere toplam 12.861,00 TL değerindeki ziynet eşyalarının mevcut iseler aynen, mevcut değil iseler, bedelleri toplamı olan 12.861,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ..."un tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir.
    Davacı tanıklarından Turgut, “ ...daha sonra taraflar arasında geçimsizlik çıktı, davalı, kız kardeşimi getirdi, bizim evimize bıraktı, kardeşimi getirdiğinde üzerinde ziynet eşyaları yoktu. Kız kardeşimin anlattığına göre ziynetler davalının babasındaymış...”.... ...taraflar davalının ailesi ile altlı üstlü evlerde oturuyorlardı, geçimsizlik sırasında davalının annesi ile bizzat konuştum, "ziynetleri satın, taraflar ayrı bir eve çıksınlar" dedim, davalıya da aynı şekilde öneride bulundum, ancak davalının annesi bana "altınları asla satamayız, çok önemli, onlar bizim geleceğimiz" diye cevap verdi. Taraflar birlikte evimize gelmişlerdi, 4 aylık evlilerdi, davalı, karısını bırakıp gitti, bir daha da arayıp sormadı, karısını bize getirdiğinde davacı ..."nin üzerinde ziynet eşyaları yoktu...”, Ramazan “...Davacı ..."nin anlattığına göre ziynetleri kayınpederi almış, saklıyormuş, taraflar ayrılmadan önce davacı ..."nin baba evine oturmaya geldiklerinde de Merve"nin kolunda ziynetleri yoktu, iki kez oturmaya geldiler, ikisinde de ziynetleri üzerinde değildi, bu ziyaretler sırasında beni de çağırdılar, bu nedenle bilgi sahibiyim. Davacı, baba evine döndüğünde, ziynetleri kolunda değildi...... “...kızım evlendikten sonra altınları kolunda hiç görmedim, kızımın anlattığına göre kayınpederi almış, düğünden sonra iki kez bizi ziyarete geldi, ikisinde de altınları kolunda değildi, taraflar geçinemedikleri için ayrıldılar, kızım evine geri döndü, döndüğünde altınları kolunda değildi, sorduğum zaman kayınpederinin aldığını söyledi...” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
    Hal böyle olunca mahkemece; tanık beyanlarına göre ziynet eşyalarını muhafaza etmek üzere alan kayınpeder Hayrettin’in de davalı ... ile birlikte sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozma sebebi yapılmıştır.
    3- Kabul şekline göre de, bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297.maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.

    İİK"nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir.
    Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır. Dosyanın incelenmesinde; 3 adet 22 ayar bilezik, 1 adet 22 ayar bilezik, 3 adet çeyrek altın, 1 adet ata (ziynet) lira , 1 adet 14 ayar yüzük ve 1 adet 14 ayar set takımının mevcut iseler aynen değil iseler bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği; ancak ziynetlerin gramlarının gösterilmediği görülmektedir.
    O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, karar verilen ziynet eşyalarının özelliklerinin yazılmayarak infazda tereddüt yaratacak nitelikte HMK"nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."un tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi