Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;
Dava, imar parseline yönelik hile iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın yargı yeri farklılığından bahisle reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının kayden paydaşı olduğu 6643 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu alanın Mamak Belediyesince yapılan imar uygulaması ile ‘çöp depolama alanı’ olarak belirlenip, davacıya, ‘konut alanı’ olarak ayrılan General Z. D.mahallesinde bulunan 50929 ada 8 ve 39693 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardan pay verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, maliki olduğu 6643 ada 15 ve 16 parsellerin bulunduğu bölgenin zemin etüt çalışmalarının tamamlanmadığını, çöp depolama alanı olduğu hususunun kesinleşmediği halde başka bir bölgeden imar parseli tahsisinin usulsüz olduğunun ileri sürerek iptal ve tescil istekli eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar dava dilekçesi içeriğinde, davacı kendisinin devir yaptığını belirtmişse de, dosya kapsamı ile davacı tarafından tapu sicili üzerinde yapılan bir temliki işlemin olmadığı görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, iptali istenen taşınmazlara ilişkin sicil kayıtları belediye encümeninin almış olduğu idari nitelikteki şuyulandırma işlemine dayanmaktadır. Bir başka ifadeyle, sicilin illetini teşkil eden idari işlemdir.
Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre davadaki istek, idari işlemin iptali olmayıp, bu işleme dayalı oluşturulan sicil kaydının iptalidir.
O halde, böylesi bir talebin 2577 sayılı yasanın 2. maddesi kapsamında olduğu kabul edilemez ve düşünülemez.
Hal böyle olunca; taraf delillerinin toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
 Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.02.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.