3. Hukuk Dairesi 2016/10074 E. , 2017/13861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların kendisine karşı açmış oldukları menfi tespit davası sonucu; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/01/2014 tarih, 2013/420 esas ve 2014/25 karar sayılı kararı ile menfi tespit davasının kabulüne ve borçluların ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/3741 sayılı dosyasında takibe konu edilen yönetim gideri borcunun bulunmadığının tespitine, 638,35 TL yargılama gideri ile 4.049,76 TL nisbi vekalet ücretinin Belediye Başkanlığından alınarak, davacılara verilmesine karar verildikten sonra, davalılar ile aralarında düzenledikleri 27.01.2014 tarihli ibraname ile takip dayanağı ilam nedeni ile Belediye Başkanlığının borcu olmadığını beyan etmelerine, Belediye Başkanlığını en geniş biçimde ibra etmelerine rağmen, davalılar tarafından ilam vekalet ücreti ve yargılama giderinin, icra takibine konu edildiğini ileri sürerek ......İcra Müdürlüğünün 2014/8316 E. sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve hacizlerin kaldırılmasına, alacağın % 20"sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davaya dayanak 27.01.2014 tarihli belgedeki imzaların kendilerine ait olmadığını, ayrıca mahkeme ilamı ile tayin edilen vekalet ücretinin Avukatlık Kanunun 166. maddesi gereğince avukata ait olduğu, asilin borcundan dolayı hapis, haciz veya takasa tabi tutulamayacağı, vekalet ücretinden ancak avukatın feragat edebileceği, öte yandan şirketleri hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince iflasın erteleme kararı verildiği, şirketin tüm işlemlerini kayyum denetimine tabi bulunduğu, feragatin geçerli olabilmesi için kayyumun da onayının gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
Mahkemece; 27.01.2014 tarihli ibranamenin düzenleme tarihinden sonra, ilamın taraflara 07.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı ..."nin aldığı ibranameye dayanarak hükmü temyiz etmediği, bu şekilde mahkeme hükmü kesinleştiğinden; Osman
...."nin yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağının doğduğunu, kesinleşen hükme karşı yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağının ibra nedeni ile doğmadığının ileri sürülemeyeceği; ancak ödemeden sonra ibranameye dayanarak istirdat davası açılabileceği nedeni ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, davacının; aleyhine başlatılan ... 6.İcra Müdürlüğünün 2014/8316 E. sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Somut olayda; davacı, taraflar arasında görülen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.01.2014 tarih, 2013/420 Esas ve 2014/25 Karar sayılı dosyasında karar verilmesinden sonra; davalı ..."nın kendi şahsı ve temsilcisi olduğu diğer davalı şirket adına tek taraflı olarak düzenlediği 27.01.2014 tarihli ibraname başlıklı taahhütnamede " ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/420 Esas sayılı, 23.01.2014 günü karara çıkan dosyasında, karar tarihinden önce yapılan görüşmelerde karşılıklı olarak anlaşmaya varıldığı, sulh olunduğu, buna rağmen avukatların duruşmaya girerek dava dosyasını takip ettiğini ve neticede davanın kabulüne dair karar verildiğini ancak ne ..."nın ne de Palaoğlu Sağlık Turizm ve Otelcilik Tic. A.Ş."nin, davalı olan Gazlıgöl Belediye Başkanlığından hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, su borçlarının taksitler halinde ödenmek üzere yapılandırıldığını bu nedenle ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/420 Esas sayılı dosyası nedeniyle mahkemece hükmedilse bile Belediyeden yargılama gideri ya da vekalet ücreti adı altında hiçbir alacaklarının bulunmadığını, bu dava dosyası nedeniyle Gazlıgöl Belediye Başkanlığının ve vekillerini en geniş biçimde ibra edildiği" şeklinde beyanda bulunduğunu iddia etmiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacı, sonradan ortaya çıkan bu durum ve bu duruma bağlı olarak 27.01.2014 tarihli ibraname başlıklı belgeye dayanarak talepte bulunduğuna göre; sonradan ortaya çıkan bu durum karşısında işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.