Esas No: 2018/1803
Karar No: 2022/9746
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/1803 Esas 2022/9746 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2018/1803 E. , 2022/9746 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet (tüm sanıklar hakkında)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin sanık ... yönünden "14/06/2013, 01/07/2013, 27/09/2013", sanık ... yönünden "25/07/2013, 22/08/2013, 02/10/2013", sanık ... "21/09/2013", sanık ... yönünden "20/11/2013, 02/10/2013", sanık ... yönünden “24/10/2013” olarak belirtilmesi yerine, sanık ayrımı yapılmaksızın "13/05/2013" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
A) Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 sayılı kararı ve aynı maddede 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanıklar ..., ...ve...hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
1) 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi gereğince "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır" şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanıkların üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafi tayininin gerekmediği, ancak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı TCK'nın 188/3. maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, karar verilen tarih olan 19/11/2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu ve CMK'nın 150. maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla, sanıklar müdafiinin istifası üzerine zorunlu müdafii tayini gerektiği, ayrıca 24/12/2017 tarihinde yürürlüğe giren 696 sayılı KHK ile değişmeden önceki CMK 188/1. maddesi gereğince karar verildiği celsede müdafii bulunması zorunlu olduğu gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
2) Suç konusu uyuşturucu maddelerin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı, TCK'nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine göre, alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektiren bir nedenin bulunmadığı gözetilmeden temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
3) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
C) Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, 20/11/2013 tarihinde ikametinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri ticaret amacıyla bulundurduğunun anlaşıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sanığın 20/11/2013 tarihinde evinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri ticaret amacıyla bulundurma eylemi sabit ise de, 02/10/2013 tarihinde diğer sanık ...'nın eylemine iştirak ettiğine ilişkin mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında, TCK'nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2) Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması yerinde ise de; TCK'nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi,
3) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.