22. Hukuk Dairesi 2016/7812 E. , 2016/10445 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe iade kararına rağmen müvekkilinin işe başlatılmaması halinde kanuni tazminatların davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir.
Davalı Savunmasının Özeti
Davalı vekili, feshin geçerli nedenle ve usulüne uygun yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, davacının 15.07.2015 tarihinde Çanakkale ili, Merkezi Aile Hekimliğinden üç günlük istirahat raporu aldığı ve işe gelmediği, işyerine bu raporu ibraz ettiği, işyerindeki yetkililerinin davacının bu davranışından şüphelenmesi nedeniyle davacıyı ziyaret amacıyla evine gidildiği, davacının bildirdiği adreslerde olmadığı, kendisinin telefonla aranması üzerine Çanakkaleye ailesinin yanına gittiğini Ankarada bulunmadığını beyan ettiği, davacının gerçeğe aykırı beyanda bulunması nedeniyle 21.07.2015 tarihinde İş Kanunu 25/II maddesi gereğince iş sözleşmesinin feshedildiği dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, davacının kendisine izin verilmemesi üzerine üç gün istirahat raporu alarak iş yerine gelmediği, raporlu olduğu halde şehir dışına gittiği, bu şekilde davranışın doğrululuk ve bağlılığa uygun bir davranış olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, 03.12.2011-15.07.2015 tarihleri arasında depo görevlisi olarak çalışan davacının davası raporlu olduğu süre içerisinde şehir dışında bulunması nedeni ile feshedilmiştir. Davacının iş görmezlik raporunun seyehate engel bir nitelik taşımadığı, raporlu olduğu süre içerisinde iş yerine bağlılığını zedeleyecek bir hal olmayıp başka bir yerde çalışmanın bulunmadığı, konuya dair fesih öncesi alınan savunmasında eşi Çanakkalede olduğundan yalnız kalmamak için oraya gittiğini belirttiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı gözönünde bulundurulduğunda davacının feshin somut olay bünyesinde geçerli nedene dayanmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece işe iade isteğinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmektedir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının işe iadesine,
3-Davacı tarafın kanuni süresi içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarırnın davacı tarafın dört aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 214,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 11.04.2016 tarihinde karar verildi.