Esas No: 2022/154
Karar No: 2022/2315
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/154 Esas 2022/2315 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/154 E. , 2022/2315 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09.04.2021 tarih ve 2020/732 E.- 2021/358 K. sayılı kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin usulden reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.09.2021 tarih ve 2021/819 E. - 2021/740 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ihyası istenilen şirketten alacaklı olduğunu, alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, takibe itiraz edildiğini, açılan itirazın iptali ihya davasının açılması için süre ve yetki verildiğini, aynı zamanda ilgili şirkete icra takipleri bulunduğunu, davalı tasfiye memurunun şirketin tek ortağı olması nedeniyle sözü edilen dava ve icra takiplerinden haberinin bulunmamasının mümkün olmadığını, kötü niyetli olduğunun ortada olduğunu belirterek, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1412 Esas sayılı itirazın iptali davası ve bu dava ile bağlantılı İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2018/10517, 2018/10289, 2018/11974, 2018/12896 ve 2018/16278 sayılı dosyalarının sonuçlandırılması açısından dava dışı şirketin ihyasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Sicil Müdürlüğü, şirketin 28/02/2019 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, 03/12/2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle unvan ve işletme kaydının sicilden silinmesine karar verildiğini ve 27/12/2019 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescilinin yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, tasfiyenin yasaya uygun olarak gerçekleştirilmesinden ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu olmadığını savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığını, şirketin 02/01/2020 tarihli ilan ile tasfiye olduğunu, tasfiye memuru olduğu şirket hakkında herhangi bir alacak kaydı yapılmadığını, sicil kayıtları aleni olduğundan kayıtlardan davacının haberinin olmadığını ileri süremeyeceğini, davacı tarafın bu durumdan haberdar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ihyası istenen şirketin 28/02/2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak davalı ...’nin seçildiği, şirketin 27/12/2019 tarihinde kapanışının sicile tescilinin yapıldığı, 23/11/2018 tarihinde şirket aleyhinde İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2018/1412 Esas sayılı davanın açılmış olması ve 24/09/2020 tarihli duruşmasında davacı vekiline davalı şirketin ihyası için süre ve yetki verilmiş bulunması nedeniyle davacı tarafın 6102 sayılı TTK'nın 547. maddesi gereğince ihyayı istemekte hukuki yararının bulunduğu ve şirketin söz konusu dava ile sınırlı olarak ihyasına karar verilebilme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, haklı görülen davanın kabulüne karar verilmiş, kararı tasfiye memuru vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvuru süresinin 07/06/2021 tarihinde sona erdiği; ancak, istinaf dilekçesini ise 09/06/2021 tarihinde verdiği, istinaf kanun yolu başvuru harcı ve karar harcını da 07/07/2021 tarihinde yatırdığı, istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle tasfiye memurunun istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş, kararı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebepler ile HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca istinaf isteminin süresinde yapılmadığı yönündeki tespitin usul ve yasaya uygun olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memuru vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı tasfiye memurundan alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak, oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.