23. Hukuk Dairesi 2012/4454 E. , 2012/7314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan 13.03.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin yüklenici olarak edimlerine eksiksiz yerine getirdiği halde arsa sahibi olan davalının haksız yere 17.04.2008 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek, müvekkilinin sözleşmenin ifa edileceğine güvenerek yapmış olduğu 15.000,00 TL komisyoncu ücreti, 26.432,00 TL mimari proje ücreti, 240,00 TL kadastro çalışması ücreti, 3.450,32 TL kereste bedeli, 11.800,00 TL hafriyat bedeli, 4.484,00 TL zemin etüd çalışma bedeli, 1.405,80 TL noter sözleşme masrafı ve 75.76 TL vekaletname tanzimi bedeli olmak üzere toplam 62.887,88 TL harcama ve masraf bedelinin ve ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL mahrum kalınan kâr ile sözleşme gereği 10.000,00 TL cezai şart alacağının davalının akdi fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 13.03.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşme içeriğinin çıkarlarına uygun olmadığını düşünen müvekkilinin davacı şirketle görüşerek sözleşmenin feshinde mutabık kalındığını, daha sonra da noter aracılığı ile sözleşmenin feshedildiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği, davacı şirketin de sözleşmenin feshine dayalı olarak iş bu tazminat davasını açtığından, sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin birleştiği, davacı şirketin noter masraflarıyla birlikte inşaat yapımına başlaması için bir takım masraflara katlandığı, noter sözleşme ve vekalet masrafı olarak 1.481,56 TL. harcandığı, davacının komisyoncuya ödediği paranın davacı şirkete iade edildiği, inşaatın yapılabilmesi için mimari projesi yapılıp inşaat ruhsatı alındıktan sonra proje bedeli ödeneceği, henüz inşaat ruhsatı alınmamış olup, projelerin tasdikli olmadığı, bu nedenle proje bedelinin ödendiği kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmediği, mahrum kalınan kârın elde edilebilmesi için proje masrafı yapılması gerektiği, henüz inşaatta kullanılmış bir kereste bulunmadığı, etüt çalışmalarıyla hafriyat işlemleri ve kadastro çalışma işlemleri kâr mahrumiyeti hesabına göre yapılması gerekli zorunlu giderlerden olduğu, böylece taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesine göre yapılacak masraf ve uğranacak zarar ziyan
mahrum kalınacak kâr toplamının 2.481,56 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede tek taraflı fesih kabul edilmediğinden, sözleşmedeki edimin ifa edilmemesi veya noksan ifa edilmesi hali için sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın BK"nın 158. maddesine göre seçimlik ceza niteliğinde olduğu, tarafların birleşen iradesiyle sözleşme feshedilmiş olduğundan ve sözleşmede ayrıca ve açıkça bir hüküm bulunmadığından, davalının haksız feshi nedeniyle davacının cezai şartı talep etme hakkı doğduğu ancak davalı tacir olmadığından BK"nın 161. maddesi uyarınca sözleşmedeki ceza fahiş görülerek tenkis edilerek iki kat uygulanmasının uygun görüldüğü, buna göre de taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre 2.481,56 TL masraf ve mahrum kalınan kârın iki katı olarak 4.963,12 TL zararın ortaya çıktığı ve davalının, sözleşmeyi haksız yere feshettiğinden, davacının oluşan zararlarını karşılamakla sorumlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dava, düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine dayalı maddi tazminat ve cezai şart istemlerine ilişkindir.
Hükme esas alınan 19.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda zemin etüdü ve kadastro çalışması işlerinin yapılmış olduğu, ancak miktarı 8.000,00 TL"yi aşan ödemelerin ticari defter ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi suretiyle belirlenebileceği yönünde görüş bildirildiği halde, mahkemece, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin bu kalemlere ait taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın tacir olduğu da nazara alınarak, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenerek, davacının talep ettiği zemin etüdü masrafları ile kadastro uygulama çalışmalarına yapılan harcama ile ilgili bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece davacının maddi zararları ile ilgili harcı yatan dava değerine göre davanın reddine karar verilen kısmın tamamı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı taraf lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.