Esas No: 2021/3423
Karar No: 2022/2257
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3423 Esas 2022/2257 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3423 E. , 2022/2257 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.02.2020 tarih ve 2019/719 E. - 2020/134 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 04.03.2021 tarih ve 2020/1304 E. - 2021/322 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ve çocukları tarafından Tasfiye Halinde Se-Ge İnşaat Turz. Gıda Teks. San. Tic. Ltd. Şirketi hakkında Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/198 Esas sayılı tazminat davası açıldığını, dava görülmekte iken tasfiyeye devam edildiğini ve tasfiyenin tamamlandığını, anılan mahkemece şirket ihyası davası açmak üzere davacıya yetki verildiğini iddia ederek şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, ihyası istenen şirketin tasfiye işlemlerinin usulüne uygun bir şekilde yapıldığını, şirketin herhangi bir malvarlığı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Sicil Müdürlüğü temsilcisi, ihyası istenen şirketin 02.07.2012 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, terkin işleminin usulüne uygun şekilde yapıldığını, ihya davalarında yasal hasım olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; terkin işleminin usulüne uygun şekilde yapıldığı, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu ancak TTK'nın Geçici 7/15. maddesi uyarınca ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya talep edebileği, şirketin terkin edildiği 30.07.2013 tarihinden davanın açıldığı 15.05.2019 tarihine kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; ihyası istenen şirketin 02/07/2012 tarihinde tasfiye kararı almış, davalı ... tasfiye memuru olarak atandığı ve şirketin 30/07/2013 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkin edildiği, şirket hakkında alacak istemine ilişkin olarak Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/198 Esas (yeni 2015/174 Esas) sayılı dosyasında dava açıldığı, tasfiye sürecinde dosyanın derdest olduğu, bu nedenle hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, TTK'nın 547/(2). maddesi uyarınca son tasfiye memuru olan davalı ...'ın tasfiye memuru olarak atanması gerektiği, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğundan tasfiye süreci sona ermeden tasfiye toplantısı yaparak şirketin sicilden terkinini sağlayan tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 23/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.