21. Hukuk Dairesi 2015/4989 E. , 2015/22635 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2014
NUMARASI : 2013/600-2014/616
Davacı, malülen emekli olması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının malulen emekliliğine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının hizmet cetvelinden 506 sayılı kanuna tabi ilk çalışmasının 02/03/1987 tarihinde başladığı, ancak bu tarihe ilişkin prim ödemesi ve hizmet bildirimi olmadığı, 506 sayılı kanun kapsamında ilk işe giriş tarihi belirtiliyse de başkaca hizmet bildirimi bulunmadığı, 18.12.1993 tarihinden itibaren 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalı bildiriminin bulunduğu, Maluliyet Ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı raporunda davacının raporunda belirtilen hastalık veya arızasının sigortalı oluş tarihinden önce de maluliyetini gerektirecek düzeyde mevcut olduğu tespit edildiğinden talebinin rededildiği, yine Yüksek Sağlık Kurulu raporlarında davacının TSK GATA Hastanesi" nin 15.07.1992 tarih 6567 saylıı sağlık kurulu raporu ve sonraki tarihli raporlar dikkate alınarak davacının çalışma gücünün en az % 60 ını kaybettiği anlaşılmış ise de sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı işyerine maluliyetini gerektirecek düzeydeki bu hastalık veya arızası ile girdiğinden malullük aylığından yararlanamayacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı maluliyetinin tespitini talep etmiş ise de; Yüksek Sağlık Kurulu" nun kararına esas aldığı rapor tarihlerinden anlaşıldığı üzere davacının sigortalı çalışmaya başladığı tarihin 14.12.1993 tarihi olarak esas alındığı, davacının 506 sayılı kanun kapsamında 02.03.1987 tarihinde ilk kez işe girişi bulunduğu halde bu tarihte gerçekten çalışması bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve dolayısıyla davacının ilk kez sigortalı olduğu tarih netleştirilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece yapılacak iş; davacıya ait 02.03.1987 tarihli işe giriş bildirgesi ve sigorta dosyası ile işe giriş bildirgesinin verildiği işyerinin 506 sayılı kanun kapsamında olduğu tarihler ve işyeri bilgilerini, bu işyerine ait dönem bordrolarını davalı kurumdan istemek, dönem bordrolarında tespit edilecek bordro tanıklarını dinlemek, ayrıca bu tanıkların adresleri tespit edilemediği ya da beyanları ile yetinilmediği takdirde, davalı Kurum"dan bilgi alınarak veya emniyet ve muhtarlık yoluyla yaptırılacak araştırma sonucu iş yerine komşu veya yakın işyerlerinden belirlenen çalışanların ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurmak, davacının sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olduğunu sormak, gerektiğinde uzman bilirkişii marifetiyle işe giriş bildirgesinde imza ve varsa fotoğraf incelemesi yaptırtmak suretiyle davacının 02.03.1987 tarihinde fiili çalışmasının bulunup bulunmadığını tespit etmek, davacının 02.03.1987 tarihinde bir günlük çalışması tespit edildiği takdirde davacının maluliyeti ile ilgili tekrardan inceleme yaptırmak, bir günlük çalışması tespit edilemediği takdirde ise davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.