3. Hukuk Dairesi 2021/1840 E. , 2021/11718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; veteriner hekim olduğunu, davalıya verdiği hayvan bakım hizmeti karşılığında düzenlenen fatura bedelinin ödenmediğini, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacı ile arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacıya bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bazı dönemlerde taraflar arasında hukuki ilişkinin kurulduğu ancak takip dayanağı faturaya istinaden aralarında hukuki bir işlemin gerçekleşip gerçekleşmediğinin net bir şekilde anlaşılamadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16/12/2019 tarihli ve 2019/5818 Esas 2019/12674 Karar sayılı kararıyla; Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine yazılan müzekkere cevabı dikkate alınarak ve fatura ile, davalıya yapılan ödemeler karşılaştırılarak, takip dayanağı fatura dönemine ilişkin davacının alacaklı olup olmadığının tespiti için konusunda uzman bir bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, rapor alınarak oluşacak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamı ile asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.089 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan davaya konu icra takibinde, 28/10/2013 düzenleme tarihli fatura alacağına dayanılarak 5.445 TL asıl alacak ile 181,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.626,04 TL"nin tahsilinin talep edildiği, davalının borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine icra takibinin durduğu, duran takibin devamı ile icra inkar tazminatına karar verilmesi talebiyle işbu davanın açıldığı icra takibine konu fatura içeriğinin muhtelif veteriner ilaçları ve hizmetlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalının davaya konu döneme ilişkin aylık tohumlama durum raporları ile davacının suni tohumlama uygulamasına ilişkin durum raporlarının İzmir Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliğinden talep edildiği, Birlik tarafından verilen cevabi yazılarda, davalının evraklarının zamanaşımına uğradığı, davacının işletmesinin de o tarihte birliğe asil üyeliğinin bulunmadığından bahisle mahkemeye gönderilecek evrakın olmadığı belirtilmiştir.
Davaya konu fatura, 2013 yılı aylık tohumlama listesinde ve Sığır Suni Tohumlama Belgelerine göre davacının davalı tarafa yaptığı tohumlama listesinde de yer almadığı halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda faturanın davacının tutması zorunlu ticari defteri olan serbest meslek defterinde yer aldığı tespit edilerek ödeme makbuzunun dosyada bulunmadığı gerekçesiyle davacının davalıdan fatura bedeli kadar alacağının olduğu belirtilmiştir. Anılan bilirkişi raporu, Yargıtay bozma kararı içeriğine uygun olmadığı gibi hüküm vermeye elverişli değildir.
Şöyle ki, davacının sadece fatura düzenlemesi ve faturanın ticari defter niteliğinde olmayan Gelir Vergisi Kanununun 65. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen "serbest meslek kazanç defteri"nde yer alması, 6100 sayılı HMK. nun 222. Maddesinde yer alan ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin madde kapsamında değildir. Diğer bir anlatımla, ticari olmayan davada, ticari olmayan defterler delil olarak kabul edilemez.
Buna göre mahkemece; her ne kadar taraflar arasında önceye dayalı hukuki ilişki bulunmakta ise de, davaya konu icra takibinin 28/10/2013 tarihli faturaya ilişkin olduğu, ispat yükü kendisine düşen davacının faturaya ilişkin alacağını dosya kapsamında ispat edemediği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.