Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/304
Karar No: 2021/4690

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/304 Esas 2021/4690 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı taraf, ölen babasına ait olan fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazın muvazaalı bir işlem sonucu davalı torununa temlik edildiğini iddia ederek tapu kaydının iptal edilmesi ve kendisi adına tescil edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Ancak yapılan incelemeler ve deliller sonucunda, taşınmazın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak davalıya devredildiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın kararı veren Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 611. ve 614. maddeleri, Borçlar Kanunu'nun 511. ve 514. maddeleri: ölünceye kadar bakım gözetme sözleşmesi
- Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi: muvazaa kavramı ve ilgili ilkeler.
1. Hukuk Dairesi         2021/304 E.  ,  2021/4690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Davacı, mirasbırakan babası ...ın fındık bahçesi niteliğindeki 1172 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakım koşuluya davalı torununa temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, 5 yaşından itibaren dedesinin yanında kaldığını ve ölünceye kadar ona baktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanın mal kaçırma amacı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan 1949 doğumlu ...ın 19.11.2018 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu ile dava dışı iki çocuğu ve eşinin kaldıkları, mirasbırakanın adına kayıtlı 1172 parsel sayılı fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazı 23.7.2014 tarihinde ölünceye kadar bakım şartıyla davalı torununa temlik ettiği, taşınmazın yenileme kadastrosu ile 591 ada 32 parsel numarasını aldığı, geriye 592 ada 2 parsel (272,45 m2 arsa vasıflı ve fiilen mezarlık olarak kullanılıyor), 592 ada 4 parsel (arsa vasıflı, 796, 01 m2 fiilen kargir ev ve arsa), 592 ada 5 parsel (arsa vasıflı,759,88 m2 imara göre jeolojik yapı yasaklı), 592 ada 7 parsel (arsa vasıflı, 561,49 m2) sayılı taşınmazların kaldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).
    Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi
    içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olayda, dinlenen tanık beyanlarından mirasbırakanın davacı oğlu ve dava dışı oğlu ..., (davalının babası ve aynı zamanda davacı tanığı olan) ile arasının iyi olmadığı, çekişmeli taşınmaz dışında dört adet taşınmazının daha bulunduğu ancak terekesinin büyük bölümünü çekişmeli taşınmazın oluşturduğu ve terekeye oranının makul karşılanabilecek sınırı aştığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan olgular, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, taşınmazın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak davalıya devredildiği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Davacının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK"nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi