Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9112
Karar No: 2015/7892
Karar Tarihi: 29.09.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9112 Esas 2015/7892 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9112 E.  ,  2015/7892 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dilekçesinde, özel sicilinde yaylak niteliğiyle kayıtlı ... köyü 219 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesinde kök muris ...’a ait olduğunu iddiasıyla, iki katlı ev yeri ve bahçesinin bulunduğu yerin yayla kaydının iptaliyle, adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Mahkemenin 2009/40 sayılı dosyasında, davacının kardeşi ... tarafından aynı iddiayla açılan dava, bu dosya ile birleştirilmiştir.
Mahkemece, davacıların davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle işaretli 328,13 m² ve (C) harfiyle işaretli 557,13 m²’lik bölümlerin ayrılarak; davacı ..., (B) harfiyle işaretli 699,39 m²"lik bölümün ayrılarak; ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.12.2012 gün ve 2012/6886 - 14788 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Mahkemece, çekişmeli 219 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A), (C) ve (B) harfleriyle işaretli bölümlerin yaylak niteliğinde olmadığı ve bu bölümler üzerinde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli görülmemiş, mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın kadastro tesbit tutanağı ile komşu parsel ve dayanakları, davacı ..."ın dayandığı Zilkade 1290 tarih defter 19 varka 131 nolu tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, davacıların dayandığı, davacı ... ile ... arasında görülen asliye hukuk mahkemesinin 13/04/2004 gün ve 2002/104 - 21 sayılı suya vaki müdahalenin önlenmesi, ... ile ... ve ... arasında görülen asliye hukuk mahkemesinin 1959/31 Esas 1962/51 Karar sayılı men ve davacı ..."ın orman alanını işgal ve yararlanma suçundan yargılandığı ve beraat ile sonuçlanan sulh ceza mahkemesinin 10/12/1997 gün ve 1996/153 - 147 sayılı dava dosyaları ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile orman tahdidine ilişkin belgeler ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dava konusu taşınmazın öncesinin orman olup olmadığının yörede dava tarihinden önce yapılan ve çekişmeli taşınmaz yönünden kesinleşen orman tahdidi bulunmakta ise kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanması ve bu şekilde taşınmazın orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanunlara göre çözümlenmesi, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesi hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Eğer çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman tahdidi yapılamamış ise veya orman tahdidi 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılmış ise eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenejman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal - renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre arazilerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; taşınmaz orman veya ormandan açma değilse davacıların dayandığı tapunun kapsamı 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca belirlenmeli, yukarıda anılan dava dosyaları zemine uygulanarak çekişmeli taşınmaz ile ilgili olup olmadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz ile ilgili olduğu belirlendiği takdirde, tarafları bağlayıp bağlamadığı değerlendirilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde bu kez dayanak tapu kaydı, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince kapsamı belirlenmeli, dayanılan tapu kaydı taşınmaza uymaz ise zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerindeki) koşullarının araştırılması gerekir." denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde, davacıların davasının kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü 219 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan 19.03.2014 tarihli fen bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile belirtilen yer ile (C) harfi ile belirtilen yerin ayrılarak davacı ..., (B) harfi ile belirtilen yerin ayrılarak davacı ... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, yayla niteliğiyle özel sicilde kayıtlı taşınmazın, özel sicildeki kaydının iptaline yöneliktir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2008 yılında yapılıp 29.12.2008- 28.01.2009 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu 29.01.2009 tarihinde kesinleşmiş olup dava konusu 219 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arazi kadastrosu sırasında tescil harici bırakılarak orta malı olarak sınırlandırılmıştır. 6831 sayılı Orman Kanununa göre 2005 yılında yapılan orman kadastrosu ise 11.11.2006 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı tarafça dayanılan ve dosya arasına alınan tapu kaydı yapılan keşifte tam anlamıyla uygulanarak kapsamı belirlenmemiş, revizyon görüp görmediği hususu araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; çekişmeli taşınmaz ile çevresini gösterir orijinal kadastro paftasının ve davacı tarafça dayanılan tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve varsa krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, tapu kaydının uygulandığı tüm parseller ve komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları, tapunun oluşumuna ilişkin belgeler ve varsa tescil krokileri, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi ve revizyon görmemiş ise neden revizyon görmediği hususunun sorulması, komşu parsel tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı (... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazların eylemli durumları incelenerek değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ve taşınmazların orman içi açıklık olup olmadığını değerlendirecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, dayanak tapu kaydı ve varsa krokilerinin yerel bilirkişiler ve tanıklar yardımı ile komşu parsel tutanaklarından da yararlanılarak yöntemince gereği gibi zemine uygulanıp, kapsamı tam olarak belirlenmeli, uygulama fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 29/09/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi