22. Hukuk Dairesi 2015/2463 E. , 2016/10576 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.04.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında anılan çalışmaların karşılığının ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin çalışmasının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, işçinin yapılan tahakkukun ayrıntılarını görme ve değerlendirme imkanı bulunmadığından, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Fakat bu durumda, banka aracılığıyla yapılan fazla çalışma ücreti ödemelerin, hak kazanılan alacak miktarından mahsup edilmesi gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının, ayda üç hafta için, haftanın altı günü 07:30-19:30 saatleri arasında çalıştığı, birbuçuk saat ara dinlenme süresinin düşümüyle haftalık fazla çalışma süresinin onsekiz saat olduğu kabul edilerek, ayda üç haftayla sınırlı olmak üzere fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Ne var ki, Ankara 7.İş Mahkemesi"nin 2013/696 esas sayılı dava dosyasının, 08.10.2013 tarihli duruşmasında, davacı asilin tanık sıfatıyla alınan beyanında, 2011 yılının aralık ayına kadar, cumartesi günü çalışmasının 14:00 ya da 14:30 saatlerine kadar sürdüğünü ifade ettiği anlaşılmakta olup, davacının haftalık fazla çalışma süresinin belirlenmesinde, söz konusu beyanının dikkate alınması gereklidir. Bu yön nazara alınarak, haftalık fazla çalışma süresi yeniden değerlendirilmelidir.
Diğer taraftan, mahkemece, davalı tarafa tebliğ edilen müzekkere üzerine, davalı vekilinin 09.04.2014 tarihinde, UYAP sistemi üzerinden, hesaplamaya konu çalışma dönemine ilişkin ücret bordrolarını dosyaya sunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece de, UYAP sistemi üzerinden sunulmuş ücret bordrolarının, birer örnekleri fiziki dosya içeriğine eklenmiştir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ücret bordrolarının dosyada bulunmadığı belirtilmiş olup, bu ifadeden söz konusu bordroların, incelenmek üzerine bilirkişiye teslim edilmediği sonucuna ulaşılmaktadır. Gerekçeli karar içeriğinde de, ücret bordrolarının değerlendirilmesine yönelik herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Anılan sebeple, bahsi geçen bordroların imzasız oldukları nazara alınarak, öncelikle, ücret ödemelerinin yapıldığı banka hesabına ilişkin ekstreler ilgili bankadan celp edilmelidir. Ardından söz konusu bordrolar, hem fazla çalışma ücreti tahakkukları yönünden, hem de hesaplamaya esas aylık ücret miktarının belirlenmesi yönünden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
Islaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi, bir diğer hatalı yöndür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.