22. Hukuk Dairesi 2015/3410 E. , 2016/10578 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.04.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, tazminat alacaklarına hak kazanmadığını, fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, dosya kapsamına göre, davalıya ait işyerinde müdür olarak çalışan davacının, işyerinde, bir kısım bayan çalışanlara, “kır çiçeği”, “yaban gülü”, “canım” şeklindeki kelimelerle hitap ettiği sabittir. Davacının söz konusu davranışları, sırnaşık hareket niteliğinde olup, salt bu yönüyle dahi, işverence gerçekleştirilen fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Ayrıca, davacının, amirlik pozisyonunu kullanarak, işyerinde çalışan işçilerden baskı ile borç para aldığı da ileri sürülmektedir. Davacının, işyerinde çalışan bir çok işçiden borç para aldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Konu hakkında, davalı tanığı ... “...Davacının borç para istemesi talebinin olumsuz veya olumlu karşılanması nedeniyle farklı davranışta bulunduğunu gerek kendi açımdan gerekse diğer çalışanlar açısından hissettim. Örneğin zor işlerin borç para vermeyenlere yüklenmesi gibi tutumunu gördüm.” şeklinde beyanda bulunmuş; davalı tanığı ... ise, “...İkinci borç verişimde iş yerinde davacının ufak olaylarda davranışları ve zor işleri vermesi gibi sebeplerle kendimi borç verme durumunda hissettim.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanıklarının samimi beyanlarından, davacının amirlik pozisyonunu kötüye kullanarak, kendisine borç para veren ve vermeyen işçiler arasında, ayrımcılık yaptığı anlaşılmaktadır. İşveren feshi, bu yönüyle de haklı sebebe dayanmaktadır. Anılan sebeplerle, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, fazla çalışma ücreti alacağı noktasındadır.
Dosyaya sunulan 01.04.2009 tarihli iş sözleşmesinde, fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin hüküm düzenlenmiş olup, bu halde, 01.04.2009 tarihinden itibaren, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olmak üzere, fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğu kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağına yönelik talebin değerlendirilmesi gerekirken, söz konusu sözleşme hükmünün gözardı edilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.