3. Hukuk Dairesi 2017/13024 E. , 2017/14004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki imtiyaz hakkının tescili olmadığı takdirde alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 04.04.2017 tarihli duruşmaya gelen davalı vekili Av.... ile davacı vekili Av...."in sözlü açıklamaları dinlendikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; özel halk otobüsündeki hissesini 410.000 TL bedel karşılığında devretmesi için davalı ile anlaşma yaptığını, devir için davalı ile beraber ... Büyükşehir Belediye Encümeni ne başvurduklarını, satış bedeline mahsuben davalının bankaya olan 256.325 TL tutarındaki kredi borcunu ödediğini, ayrıca davalıya kapora olarak 5.000 TL ile bankada yapılan işlem sırasında elden 3.675 TL verdiğini, satış bedelinin 265.000 TL"lik bölümünün ödenmesine rağmen davalının devir işlemini tamamlamadığını ileri sürerek; bakiye satış bedelinin ödenmesi karşılığında özel halk otobüsünün hat ve imtiyaz hakkının adına tesciline karar verilmesini, olmadığı takdirde 265.000 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, esas yönünden ise davacının kardeşi İrfan Bedir ile davaya konu özel halk otobüsüne ortak olduklarını, ....."in müvekkiline ait hisseyi davacı adına almak istediğini bildirdiğini, bu nedenle satış için gerekli prosedürü sormak ve encümenden görüş almak amacıyla İrfan Bedir ile birlikte belediyeye başvurduklarını, satışa mani bir durumun olmadığının bildirildiğini, ancak bu başvurudan sonra davacı ile hiçbir görüşme yapılmadığı gibi özel halk otobüsünün satım bedeli konusunda da bir anlaşma yapılmadığını, davacının hissesini satın almaktan vazgeçtiğini düşündüğü sırada kendisi hakkında şikayette bulunduğunu öğrendiğini, iddia edildiği gibi davacının kendisine bir ödeme yapmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının, davalının %50 oranında hissedarı olduğu otobüsün hat ve imtiyaz hakkının devralınması için yapılan sözleşme gereğince davalıya 265.000 TL ödediği, davalının noterde devir için ferağ vermeyerek davacının güvenini kötüye kullandığı, bu nedenle hakkında açılan ... 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/87 Esas sayılı kamu davasının yargılaması sonunda dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verildiği, davaya konu otobüsün satışına ilişkin sözleşmenin resmi biçimde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 265.000 TL"nin ödeme tarihi olan 27.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tescile yönelik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Kural olarak, ceza hakiminin beraat ve kusur oranına ilişkin saptaması hukuk hakimini bağlayıcı değildir. Ancak, mahkumiyet halinde, ceza hakimince belirlenecek maddi olgular, hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır (TBK. md 74).
Dosya kapsamından; dava konusu satım akdi nedeniyle davalının nitelikli dolandırıcılık suçundan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı ve 30.04.2015 gün ve 2015/87 E. 2015/129 K. sayılı ilam ile mahkumiyetine karar verildiği, ancak kararın davalı tarafından temyiz edilmesi nedeniyle halen kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; ceza mahkemesi dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı hakkındaki ceza davasının sonucu beklenmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.