Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7474
Karar No: 2015/7958
Karar Tarihi: 30.09.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/7474 Esas 2015/7958 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/7474 E.  ,  2015/7958 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki haksız fiîl hukuki nedenine dayalı manevi tazminat davasında ... 3. Asliye Hukuk ve ... 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, haksız fiîlden kaynaklı manevi tazminat isteminden ibarettir.
    Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın ... Sitesinde oturan davacının site içerisinde uğradığı haksız fiil nedeniyle ... Sitesi Yöneticileri, site yönetimi ile sitenin güvenliğini sağlayan firma hakkında açtığı manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, söz konusu davada site yönetiminin Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan vazifelerinin ihlali nedenine dayalı talepte bulunulduğu bu davalara bakmakla sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; davacının uğradığı belirtilen haksız fiîl (bedensel bütünlük ve manevi kişilik değerlerinin zarar görmesi) nedeni ile davalı taraftan manevi tazminat talep ettiği, haksız fiîlden doğan borç ilişkileri TBK"da (49 vd. m.) düzenlendiği bu nedenle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Somut olayda; davacı 18/06/2011 tarihinde saat 03:20 sularında ... 7-8. Kasım ... Sitesi A-24 Blok D:130 da kat maliki olduğu evine gitmek üzere sitenin önüne geldiği ve binanın giriş kapısını elektronik kart geçiş kartı ile açtığı sırada önceden görmediği bir şahsın da açtığı kapıdan içeriye girdiği, kendisiyle aynı asansöre bindiği ve tecavüz etmeye kalkıştığı itişme esnasında kendisine, 2 kez kafa attığı, aralarında itişme olduğu, davacının yere düşen çantasının içinden dağılan 700.-TL parasını aldığı, kendisine hakaret ettiği ve tecavüz etmeye kalkıştığı, olayda güvenlik şirketinin ve apartman yönetiminin ağır ihmal ve kusurunun bulunduğunu beyanla şirket yönetiminden manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 24. maddesinde; “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır” denilmektedir.
    Kat Mülkiyeti Kanununun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğu "Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur." şeklinde düzenlenmiştir.
    Her ne kadar davalı yönetici davacıya karşı KMK 38. maddesi gereği kat maliklerine karşı uğradıkları cismani ve maddi zararlara karşı sorumlu bulunsa ve güvenlik şirketinin de vazifesi can ve mal emniyetini sağlamak olsa da, Sulh Hukuk Mahkemeleri yalnızca Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan maddi zararlara ilişkin davalara bakmakla görevli olduğundan, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemez.
    Eldeki davada ise; asıl istem davacının kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranan manevi zararlarının tazminine yönelik bulunduğundan, 6100 sayılı HMK"nın 2. maddesinde açıkça düzenlendiği üzere “...şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleridir.” Davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2015 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif)
    MUHALEFET YAZISI

    Somut olayda, davacının parası gasbedilmiş, davacıya hakaret edilmiş, davacıya cinsel amaçlı saldırıda bulunulmuştur. Davacı da site yönetimi ve güvenlikten sorumlu şirkete müteselsilen manevi tazminat talebinde bulunmaktadır.
    a) Davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı açıktır. Saldırının da davalının yönetim ve güvenlik olarak sorumlu oldukları "hakimiyet alanında" gerçekleştiği sabittir. Böyle bir eylemde hem maddi zarar hem de manevi zarar doğmaktadır. Maddi zarar gasbedilen mal veya para veya yaralanma nedeniyle yapılan tedavi masrafları kalemlerinden oluşmaktadır. Manevi zarar ise kişinin maneviyatında oluşan (travma) moral eksilmesidir. Dolayısıyla somut olayda tek eylemden hem maddi zarar hem de manevi zarar doğmaktadır.
    b) Site yöteminin sorumlu olacağı ve müteselsilen güvenlik şirketinin de sorumlu olacağı konusunda uygulamada "ittifak" söz konusudur.
    c) Sorun davalıların sorumluluk alanında kalan maddi ve manevi tazminat taleplerinden sadece maddi tazminat kısmının kat mülkiyeti hukuku kapsamında kaldığı, dolayısıyla sulh hukuk mahkemelerinin sadece maddi tazminat taleplerini inceleyebileceği ve ancak manevi tazminat talebinin MK"nın 24, BK"nın 58. maddeleri kapsamında olmakla sadece ve doğrudan Asliye Hukuk Mahkemesinde incelenebileceği yönündeki bazı Yargıtay Daire uygulamaları ve çoğunluk görüşüdür. Kuşkusuz bu yaklaşım aşağıdaki nedenlerle tercih edilmemelidir.
    1) Öncelikle 634 sayılı Kanunun Ek 1. maddesine göre, bu Kanundan doğan bütün uyuşmazlıklar tartışmasız biçimde ve talebin maddi/manevi tazminat olmasına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür. Bu düzenleme emredicidir.
    2) İster sözleşmeden doğan isterse sözleşme dışı ilişkilerden doğan zararlar hukukta maddi ve manevi olarak ayrılır. Her zarar tür ayrımı yapılmaksızın aynı eylemden (ihlâlden) kaynaklandığından aynı mahkemede incelenir. Bu anlamda hukuk sistemimizde bütün manevi tazminat taleplerini sadece Asliye Hukuk Mahkemeleri incelemekte değildir. Bilakis böyle dünüşülmesi de olanaksızdır. Bu anlamda örneğin, trafik kazasında davalılar sigorta şirketi, araç işleten ve haksız eylemi gerçekleştiren sürücü olabilir. Bu sorunda davalının sorumluluk nedeni farklı hukuksal nedenlerdir. Ancak, tek eyleme dayanan maddi manevi tazminat talepleri aynı mahkeme de (örneğin Asliye Ticaret Mahkemesinde) incelenir. Bu anlamda manevi zarar talebi Asliye Ticaret Mahkemesince tefrik edilemez, ya da sigorta şirketi davalı olmasa HUMK dönemindeki gibi zarar miktarı Sulh Hukuk Mahkemesi görev sınırında kalsa, Sulh Hukuk Mahkemesi manevi tazminat talebi yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinde incelenmeli gerekçesiyle görevsizlik kararı veremez. Ya da Tüketici Mahkemesi bir tükecici sözleşmesinden doğan maddi zararı inceleyip manevi tazminat için görevsizlik kararı veremez.
    3) Uygulama, (c-2) ile anlatıldığı biçimde olduğu halde, somut davadaki manevi tazminat davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceğini benimsemek usûl ekonomisine de aykırıdır. Yargıda aynı eylemden doğan zararların aynı mahkemede ve aynı dosya kanıtlarıyla ele alınarak “karar yeknesaklığı” sağlanmalı ve kararlarda da birlik oluşturulmalıdır. Tek eylemle doğan zararlar pek çok mahkemeyi meşgul etmemelidir.
    Açıkladığım nedenlerle, sayın çoğunluğun görüşüne katılamamaktayım.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi