Esas No: 2021/7055
Karar No: 2022/2075
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7055 Esas 2022/2075 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı Hamm Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin bir kararının ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizini istemiştir. Mahkeme, davayı, 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında olmadığı gerekçesiyle karara bağlamamıştır. Ancak Yargıtay, mahkemenin yapması gereken bazı incelemelerin eksik yapıldığından dolayı kararın bozulması gerektiğine karar vermiştir.
7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklara karşı belirtilen davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini düzenlemektedir. Bu kanun maddesi gereği, bir anonim ortaklığın değerlendirilmesi için en az 500 ortağının bulunması ve paylarının borsada işlem görüyor olması gerekmektedir. Mahkemece, davalı şirketin pay sahibi sayısı ve paylarının borsada işlem görüp görmediği hususlarında yeterli veri olmadığından, ilgili kurumlarla yazışmalar yapılarak davalı şirketin kapsama dahil olup olmadığı belirlenmelidir.
Tenfiz koşulları hakkında, 5718 sayılı Kanun'un 54. m
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.06.2021 tarih ve 2020/297 E. - 2021/288 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Federal Almanya Cumhuriyeti Hamm Yüksek Eyalet ( İstinaf ) Mahkemesi 27. Hukuk Senatosu'nun I - 27 U 54/09 numaralı dosyasından verilen 17/11/2009 tarihli kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'nun 41. maddesinde, 31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklara karşı anılan yasada belirtilen davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği düzenlenmiştir. Yasanın açık düzenlemesi gereğince bir anonim ortaklığın bu yasa kapsamında değerlendirilmesi için 31.12.2014 tarihine kadar pay sahibi sayısı nedeniyle paylarının halka arz olunmuş sayılması, yani anılan tarihe kadar en az 500 ortağının bulunması ve paylarının borsada işlem görmesi gerekmektedir. Davalı şirketin pay sahibi sayısı ve 31.12.2014 tarihine kadar paylarının borsada işlem görüp görmediği hususlarında dosyada bir veri bulunmamaktadır. Mahkemece Sermaye Piyasası Kurulu ve ilgili kurumlarla yazışmalar yapılarak şirketin pay sahibi sayısı ve borsada işlem görüp görmediği araştırılıp, davalı şirketin yukarıda belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı, başka bir anlatım ile 7194 sayılı Yasa kapsamında olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile 7194 Yasa kapsamında dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 21/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, yukarıda yazılı gerekçe ile mahkeme kararı bozulmuştur.
5718 sayılı Yasa'nın 54. maddesinde tenfiz koşulları 4 bent halinde sayılmıştır. Yürürlüğe giren ve Daire'nin çoğunluğunca değerlendirilmesi istenilen Yasa'da, 1. fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verileceği ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücretinin ortaklık üzerinde bırakılacağı hükmü düzenlenmiştir. 5718 sayılı Yasa'nın 54. maddesinin a-b-ç fıkraları ile yürürlüğe giren bu yasa arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Aynı maddenin c fıkrasında ise tenfiz edilecek kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması koşulu mevcuttur. Yürürlüğe giren yasa ancak bu fıkra gereğince bir değerlendirmeye tabi tutulabilecektir. Ancak yabancı bir kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı sayılabilmesi için kararda yer alan hüküm kısmının anayasanın veya hukuk sisteminin temel ilkelerine (vazgeçilmez prensiplerine) Türk toplumunun genel örf-adet ve ahlak telakkilerine, toplumun ekonomik yapısını temelinden sarsacak olan değerlendirmeye, temel insan haklarına, adalet anlayışına aykırı olması gerekir. Yabancı karara konu teşkil eden hususların, kısmen veya tamamen Türk hukukunda emredici nitelikteki kurallarla düzenlenmiş olması kamu düzeni müdahalesi için bir sebep teşkil etmez. Öte yandan, kamu düzeni kavramının zaman ve mekana göre değişen, izafi niteliği düşünüldüğünde geçici nitelikteki bir hükmün genel kamu düzeni kavramıyla ilişkilendirilmesi de söz konusu olmamalıdır. Bu durumda, yabancı kararda yer alan hükmün icra edilmesi ile ortaya çıkacak sonuç hukukun genel prensiplerine, toplumun genel örf adet ve ahlak telakkilerine aykırı düşmedikçe ve anayasanın temel ilkelerine aykırı bulunmadıkça yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırılığından söz edilemez.
Açıklanan nedenle somut davaya konu yabancı mahkeme kararının tenfizi Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmadığından yerel mahkemenin kararının bu nedenle bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.