MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-4389 sayılı Yasanın 22/11. maddesinin kamu bankaları çalışanlarına ilişkin olduğu ve 25.11.2000 tarihli 4603 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra kamu bankası çalışanları hakkında memur zimmetini yaptırıma bağlayan 765 sayılı Yasanın 202.maddesinin uygulama imkanı olmadığı gözetilmeden, özel banka çalışanı sanık hakkında yazılı şekilde 765 sayılı Yasanın 202. maddesi gereğince hüküm kurulması,
2-Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 08.11.2012 gün ve 2012/20790 E - 2012/29170 K.sayılı bozma ilamı doğrultusunda yeniden aldırılan 14.06.2013 tarihli raporda, bilirkişi yalnızca sanığın mudiler ... ve ..."a vaki eylemlerinden dolayı görüş beyan ettiği ve ancak, anılan bilirkişi raporunun Erzurum Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğü"nün raporuna göre düzenlendiği kanaati oluştuğundan bu yönden mudi ... adına atılmış imzalar hakkında iğfal kabiliyetine haiz olduğunu belirttiği eylemler için yeniden ve inceleme yaptırılmayan mudiler ... ve ..."ın hesaplarından gerçekleştirilen eylemlerden dolayı onlar adına atılan taklit imzaların da iğfal kabiliyeti olup olmadığı hususunda rapor aldırılması, mahkemece önceki bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılması ve gerekli görüldüğünden bilirkişiye başvurularak duraksamaya yer vermeyecek şekilde sanığın mudilere vaki eylemlerinin nitelikli veya niteliksiz zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması;
Kabule ve uygulamaya göre;
25.04.2013 tarihli grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda, yalnızca mudilerden ... ve ..."a ait imzalar hakkında görüş bulunduğu ve mudi ... adına atılan taklit imzaların iğfal kabiliyeti haiz olduğunun belirtilmesi karşısında sanığa nitelikli zimmetten hüküm kurulmak yerine bu eylemlerinde niteliksiz zimmet olarak kabul edilmesi ve hesaplarından taklit imza kullanılmak sureti ile işlem gerekçekleştirilen diğer mudiler ... ve ... adına atılan imzaların da iğfal kabiliyeti olup olmadığı hususunda rapor aldırılmadan eksik inceleme ile tüm eylemlerin niteliksiz kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.