Esas No: 2020/7203
Karar No: 2022/2047
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7203 Esas 2022/2047 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada davacı ve davalı şirketler arasında yapılan sözleşmede, davacı şirket 250.000 kg toz şeker karşılığında davalı şirkete 550.000,00 TL ödeme yapmayı kabul etmiştir. Sözleşmenin 7. maddesine göre satış bedeli davalı tarafça hazır edildiğinde ödenmemiş olursa 420.000,00 TL'lik teminat mektubunun cezai şart olarak davalıya ait olacağı belirlenmiştir. Davacı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle davalı teminat mektubunu tahsil etmiştir. Davacı, davalının edimini yerine getirmediği gerekçesiyle borçlu olmadığının tespit edilmesi ve teminat mektubunun iadesi için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, sözleşmenin şartlarına uygun olarak davacının borçlu olduğuna karar vermiş, davacının istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Temyiz incelemesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğuna ve yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesine karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. madd
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17.10.2019 tarih ve 2018/100 E- 2019/393 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.02.2020 tarih ve 2020/310 E- 2020/466 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirketin 250.000 kg toz şeker karşılığında 420.000,00 TL ödeme hususunda anlaştıklarını müvekkili şirket tarafından davalıya edimlerin yerine getirilmesi şartı ile teminat mektubu verildiğini; ancak davalı tarafın edimini yerine getirmediğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ,teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye göre edimi ifa önceliğinin davacıda olduğunu, ancak sözleşmeye konu mal müvekkil tarafından hazır edilerek bedeli talep edildiği halde davacının ödemeden imtina ettiğini,davacının sözleşme hükümleri uyarınca teminat tutarı olan 420.000,00 TL’yi müvekkili şirkete borçlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında geçerli ve bağlayıcı olduğu anlaşılan sözleşme uyarınca davacı 250.000 kg toz şeker karşılığında davalıya kg fiyatı 2,20 TL olmak üzere 550.000,00 TL bedeli sözleşme imzalandığı tarih olan 14/12/2017 tarihini takip eden 1 gün içinde davalıya ödeme yükümlülüğü altına girdiği, yine aynı sözleşmenin 7. maddesine göre de satış bedeli davalı tarafça mal hazır edildiğinde ödenmemiş olursa 420.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun cezai şart olarak davalıya ait olacağının kararlaştırılmış olduğu, davacı tarafça sözleşme imzalandığı tarih olan 14/12/2017 tarihini takip eden 1 gün içinde davalıya ödenmemiş ve davalı taraf cezai şart olarak 420.000,00 TL tutarlı teminat mektubuna hak kazandığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.